Sen miydin cidden bu?
Yoksa tek kalışların mı?
Baharlara uyanırdık renkli sabahlarda.
Ağzımızda sevgi sözcükleri,dilde derin bir yara
Yanağında açık tonda bir ben
Gayem halvettimdeki uyanışa açmaktı seni
Kıyl-u kal’ım benim ,vazgeçişlerim sessizde kalışım.
Vazgeçişlere dayandık önümüzde uzun yol,
Gerimizde bekleyenler özleyenler yalandan sevenler,
Akşamları deniz kokusuyla doldururduk içimizi.
Öyle sessizdiki koyu denizden gelen dalga sesleri,
Nasırlı ellerimle okşardım seni.
Halvetim benim,ay karası kaşlım.
Öyle derin ve umutlu ki düştüğüm yer
Gözlerimde sen vardın kalbimde tenin
Bir de gözlerin..
Hecelemiyorum artık ölüşlerimi
Halvetim benim,evrendeki tek melodim
Ne de çok seversek o kadar güzel
Ne kadar çok yanarsak o kadar güzel.
(Kendi yazmış bulunduğum şiir.)
“Aşkı edegör başına tac,deme mecazi
Aşık olanın gönlüne irfan gelür elbet
(Aşkı başına taç et,dünyevi aşk dahi olsa taç et,çünkü bir insanın kalbine aşk gelirse,mutlaka ardından ilim de gelir irfan da gelir.
Yaşam bana ögretti ki; hayata küsüp köşene çekilince bir mucize olmuyor, gizemli biri gelip sorunlarını çözmüyor. Kendine kendin sahip
çıkmadıkça, Katherine Hepburn'un tabiriyle
"kendi kayığını kendin çekmedikçe" bir yere varamayorsun. Sorun nasıl sendeyse, çözüm de orada gizli. Yaşamda güzel rastlaşmalar, ilginç fırsatlar olmaz demiyorum; insanlık tarihi harikuladeliklerle dolu. Ancak bunların olmasına fırsat verecek hareketiniz de olmalı, olası
mucizeye siz de kapı aralamalısınız . Ne demişler:
"Şanslar çabalayanların kapılarında beklemeyi tercih eder."
Her şeye rağmen insanı hayata bağlayan birkaç şey olması hala daha nefes alması için bir sebebin olduğunu bilmek yetiyor bazen insana.Her sabah yeni bir umutla başını yastıktan kaldırdığında o doğan güneşin bile bir anlamı olmalı insanda.Mutluluk birinde veya birkaç şeyde arayarak bulunmayacak kadar zor ama bakmayı bilince insan,bir yağmur damlası bile umut dolu olabiliyor.Yaşamak gerekiyor nedeni sorgulamadan sıkıca bağlanmak gerekiyor hayata,Dolu dizgin yaşamak bazen de o dizginleri elinde tutmak gerekiyor;bütün olumsuzluk ve acımasızlıklara rağmen sarılmak gerekiyor güneşin sıcak ateşine herkesi yakan şey sana şifa olabilir bazen.karartmamalı insan sol memenin altındaki cevahiri ve bazı şeylerin de kıymeti zamanında bilinmeli.
Yazımı Nazım Hikmet Ran’ın şu sözleriyle bitirmek istiyorum.
Bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,
kuyunun dibindeki taş gibi,
fakat öbür tarafın
öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına,
sen ürpermelisin içerde,
dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa…
Hiçbir kul, kalbinin katılaşmasından ve Allah'tan uzaklaşmaktan daha şiddetli bir cezaya
tutulmamıştır.Ateş, katı kalpleri eritmek için yaratılmıştır . Allah'a en uzak olan kalp, katı kalptir.
Kalp katılaşınca da gözler kurur.
Ibnu'l Kayyim (rahimehullah)
Yaşadığımız dönemin oyunlarını anlamayı ve bunları tarihten yaşanmış olaylarla destekleyen,kurda kuzu postuyla avlanmayı öğreten bir kitap.Yeni dünyada iktidarın mantıkla yürütüldüğünü ve akıl oyunlarının kritik kararlar olduğunu,İnsan benliğine kazandırıyor.Ne kadar yasalarla insanın gözünü açmaya çalışsada;kararmamalı sol memenin altındaki cevahir..