Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Merve Görmüş

𝗬𝗔𝗦̧𝗟𝗜 𝗔𝗗𝗔𝗠: Demir içine sıkıştığı Kaya’dan kendini kurtarmaya karşı ön yargılıdır. Ardından dış etken gelir. Kaya’yı un ufak ederek maden cevherini serbest bırakır. Dış etken, aklını çelerek onu ikna edip arıtır ve birinci sınıf çeliğe dönüştürür. Artık eğitilmiştir, öğrenimi tamamlanmıştır. Böylece limitine de ulaşmış olur. Başka hiçbir işlemle eğitilerek altın haline getirilemez.
Sayfa 9
Reklam
… zira bu koskoca şehirde hayatımız macera bakımından fakirdir ya da hiç değilse öyle görünmektedir; çünkü özgül olarak neye sahip olduğumuzu bilmiyoruz.
Sayfa 103
Gerçeğin bu kadar kolayca, yanmış bir kibrit gibi ayaklar altında ezilip söndürülmesini anlayamıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu frensiz büyük öfke saatinde, içinde güven olarak, aşk olarak, inanç olarak ve saygı olarak ne varsa ona ağladı…
Çocuklar hep hasta olmaktan gurur duyarlar, çünkü tehlikenin onları ana babalarının gözünde değerli kıldığını bilirler.
Sayfa 21
Reklam
Gülerken insanlara bak. Çok hesaplı gülerler. İçten kahkaha atmazlar, gülüşleri varlıklarının derinlerinden kopup gelmez. Önce sana bakarlar, somra yargılarlar... ve ondan sonra gülerler. Ve belli bir oranda gülerler, senin tolerans göstereceğin kadar, tuhaf kaçmayacak kadar, kimsenin kıskanmayacağı kadar.
Sayfa 29
İki kent arasındayım Biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor..
- Ey kirpi ne var söyleyiversen bana cevabı? - Bilir misin semender ana, buralarda herkes mutlu olmaya çalışır. Oysa mutluluk hâlinden memnun olmakla ilgilidir. Bak sırtımda ne çok ok var, ne yana dönsem o yana batar. Ama ben şikâyet etmem, çünkü yeri gelince o oklar beni her türlü saldırıdan kurtarır.
Sayfa 35
Herkese yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun.
"Suya atılmış maydanoz yaprakları gibisin. Üste çıkmayı ne de güzel beceriyorsun!"
Sayfa 123
Reklam
Kıymık o an kanadı kırılmış bir kuşa benzetti kendini. Bir köşeye büzüldü. İncecik bir sesle, "Yoksa artık beni istemiyor musunuz?" Diye sordu.
Sayfa 109
Yaşam bir aynadır, sen ona gülümsersen o da sana gülümser.
Sayfa 7
Anladı ki Sakız Sardunya hayatta kolay yol diye bir şey yoktu. Hangi yolcu seçerlerse seçsinler, karşılarına daima engeller ve engebeler çıkacaktı. Evet, her patikanın kendine göre sınavları vardı. Bu aslında o kadar kötü bir şey değildi. Önemli olan yapabileceğinin en iyisini yapmaktı. Üstelik her zaman kazanmak gerekmiyordu. İnsan kaybederken de çok şey ögreniyordu. Ve eğer öğrenmek bir kazanımsa, demek ki insan kaybederken de kazanıyordu.
Sayfa 134
Bazen birinin ne dediğini bilmiyorsan, o konuşmadığı için değil, sen duymadığın içindir.
Sayfa 121
Sakız Sardunya Dünya'nın yuvarlak olmasından memnundu. İyi ki üçgen ya da dikdörtgen değildi. Ya da kare. Ya da beşgen. Ya da dokuzgen. Ya da prizma. İyı ki sivri köşeleri yoktu. Yuvarlak olunca yeryüzünü kucaklaması daha kolaydı.
Sayfa 24
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.