Doğan Cüceloğlu, oğlu Timur ve öğretmen Arif'in 10 günlük bir Türkiye yolculuğunda 'neden sadece ben' demenin ötesinde 'biz' diyemediğimizi anlamaya çalıştıkları, benim de tam 10 günde sindire sindire, altını çizerek, notlar alarak okuduğum bir kitap. Tüm anne babaların, anne baba adaylarının, mesleği gereği çocukların hayatına dokunanların ve hatta gün içerisinde herhangi bir çocukla diyalog halinde olanların okuması gereken bir kitap. Okurken bir çocuğa nasıl yaklaşmanız gerektiğini anlamanın yanı sıra kendi çocukluğunuzu da gözden geçirme fırsatı bulup nasıl bir ortamda büyüdüğünüzü ve hangi davranışı neden yaptığınızı daha iyi anlıyorsunuz. Yanlış olanı düzeltmek için önce farkında olmamız gerekir. Farkındalığımın arttığı ve kendimi daha iyi anladığım bir kitap oldu.
Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.
İki çocuk... Farklı hayatlar, farklı aileler, farklı konumlar. Ama onlar çocuk. Onların dünyasında ayrım yok, farklılık yok; sevgi var, iyilik var, masumiyet var. Onları ayırabilen tek şey aralarındaki tel örgü.
Tüm yalınlığına ve basit anlatımına rağmen hikayesiyle merak uyandırıcı, elinize alınca bırakamadığınız bir kitap. Sarsıcı sonuyla içinizde burukluk bıraksa da mutlaka okunması ve ders alınması gerek. Böylece insanları yargılarken ve hüküm verirken bir çocuk gibi düşünmemiz gerektiğini yüzümüze çarpan bir gerçek. Okuyun ve lütfen okutturun.