Sahih Hadis Bulunmayan Konular, Nicelik değildir, niteliktir aslolan, dediğim bir kitap oldu benim için. Öyle ki dopdolu bir içeriğin yanında dipnot ve kaynakçaya bakıldığında titizlikle ve emek emek hazırlandığı aşikâr.
Enbiya Yıldırım Hoca'mızın emeğine, kalemine, ilmine sağlık...
Kitapta; önce, sahih hadis bulunmayan konularla ilgili yapılan müstakil çalışmalara yer verilmiştir. Sonrasında, sahih hadis bulunmayan konular; İman, amel, Kur'an, namaz, dua, aile hayatı, kadınlar, yemek... gibi, otuz altı ana başlıkta, konuyla ilgili sahih hadis bulunmadığı ya da mevzû olduğu anlatılmış ve hadisçilerin görüşlerine de değinilerek tahlil edilmiştir.
Ben ziyadesiyle müstefid oldum, -özellikle- ilgililerin okuması temennimdir. Vesselam... :)
"Son sözü sahih hadislerle amel etmenin, mevzû hadislerden kaçınmanın önemi hususunda Millî Şairimize bırakalım:
Hadisi vaz' ediyorken sevâb uman bile var!
Sevabı var imiş bir zaman gelir anlar!
...
Lisân-ı pâk-i Nebi'den yalanlar uyduruyor;
Sıkılmadan da 'sevâb işledim' deyip duruyor!
...
Sevâb ümid ediyor ha! Deyin ki namerde:
Sevabı sen göreceksin huzur-i mahşerde!"
(s.11)
Sezai Karakoç 'un ; 1962 yılından 2004 yılına kadar Ramazan Aylarında farklı gazete ve dergilerde yazdıgı Ramazan ve oruç ile ilgili yazılarından oluşuyor.
Ramazanın ruhunu hissetmek, Ramazanı anlamak, anlamlandırmak ve o ruhu Ramazan sonrasına da taşıyabilmek, orucun aç kalmaktan ziyade nefis ve ruhun terbiyesi olduğu, orucun
Gündönümü
Eser, yirmi yedi başlıktan oluşan deneme yazılarını içeriyor.
Dili; sade, anlaşılır ve bir çırpıda okunabilecek olmasına rağmen anlaşılması ve üzerine düşünülüp idrak edilmesi gereken bir eser. Müslümanlığa ve insanlığa dair "diriliş" fikrini, samimî ve hakikatli bir şekilde okuyucularına aksettiriyor Üstâd
Sezai Karakoç , bunu kitabın her satırında hissediyorsunuz. Elimde olsa kitabın hepsini burada alıntılamak isterdim. Her biri birbirinden güzel yazılar, her cümlesi yeni ufuklar açıyor zihnimize ve dahi yüreğimize...
"Temel ilke"
"Diriliş Çilesi ve Yolculuğu"
"Emanet Şuuru"
"Kendini Bulmak"
"Tablodaki Bardak"
"Sürekli Değerlendirme"
"Kimlik"
başlıklarındaki denemelerine ise kalbimi bıraktım.
"insan kendine bir cevap olmak için yaşar."
(s.79)
Vesselam... :))
İncelemeden ziyade benim için burada anı olarak kalmasını istediğim kısa bir not aslında :)
Cahit Zarifoğlu 'nun "Sana kitap hediye edeni unutma, sana kitap okuyanı ise hiç unutma!" dediği yerdeyim...
Unutulur mu hiç? Kıymeti ve sevgisi bâkî... :)
İşaret Çocukları
"Bunca tanışıklığımız varken
Sana dair
Bana söz düşmüyor!.." :) (s.19)
Şiir gibi yaşayacağız hayatı, vesselam...