Selver Metin

100 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
ıslanmaya değer bir yağmur
bir kamera sessizce yaşayan rıfat'ı kayda almaya başlıyor. etrafta yaşamın sesleri ve toz zerrecikleri var. rıfat yaşıyor ve bu yaşayış öyle sıradan, öyle olağan ki; kimse bir yanlışlık veya rahatsız edici bir detay göremiyor. kitapçının kapısı açılıyor, çıngırak çalıyor, kedi hakkı başını kaldırıp bir bakıyor, bir kitap soruluyor, rıfat sıkıntıdan veya düşünmekten ağırlaşan başını kaldırıyor, birkaç diyalog gerçekleşiyor ve kapı kapanıyor. seyrek yağmur, sıradanlığın sesi. rıfat, uzaktan bakınca sıradan bir insan. çıkıntısı yok, akarı kokarı yok ve göbeği var; sıradan bir göbek. bir de rıfat'ın düşündüklerini duyuyoruz. bazen normal, bazen sıra dışı, bazen çocukça. rıfat bir şeyin ters gittiğini düşünüyor, içinde bir huzursuzluk var ve onu bastırmak için bir şeyler daha düşünmeli. bu kapsamda, sıradan bir insan, sıradan bir yaşam ve bir kısım sıra dışı düşünceler toplamı seyrek yağmur. bir saatiniz varsa ıslanmaya değer.
Seyrek Yağmur
Seyrek YağmurBarış Bıçakçı · İletişim Yayıncılık · 20202,294 okunma
Reklam
232 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Tatar Çölü ve Beklemek Üzerine
merhaba. sanırım bu kitabı okuyup daha fazla his elde etmek için askerlik yapmış olmak bir artı kazandırabilir bizlere. zira, sıradan bir yaşamın bu denli çekici ve vazgeçilmez oluşunu daha iyi idrake yarayabilir., drogo nam bir subay, bastiani kalesi'ne tayin edilir. kale, tatar çölü'nün sınırındadır. kalede yıllardır hüküm süren bir beklenti var, o da şu ki; bir gün çölden bir ordu çıkıp gelecek ve savaş başlayacak. o belki de hiç başlamayacak savaşa bir ömrü adayanların hikayesi bu. çünkü kaledeki neredeyse herkes ve en çok zamanla terfi ederek yükselen subay drogo, bir türlü kaleden ayrılıp başka yere tayin istemez ve emekli olmayı düşünmez. çünkü hayatına bir illet gibi bulaşmış olan kale ve çöl, artık ona bir yaşama amacı katmıştır. hiç gerçekleşmeyecek olanı beklemek. beklemek ve ummak olmasa bu rezil hayatın suyu çıkar. bu beklemek, onun yıllarını elinden almasına karşın dorgo hiç müteessir olmayacak. çünkü onun artık gayesi bu. beklemeli, ölene kadar da olsa beklemeli. ilginç bir hikayeydi. üzerine çokça düşündüm. bana kafka'nın kanunun kapısında hikayesini ve simyacı'da sürekli hacı olmak için para biriktiren ancak bir türlü hacca gitmeyen müslümanı anımsattı. bu beklentiler, amaçlar olmasa nasıl yaşanırdı? yaşayabilen varsa lütfen bize de anlatsın.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813bin okunma
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Körlük hakkında ufak bir yazıdır.
incelemem çok ufak spoiler içerebilir. o yüzden bu ikaz yazısından sonrasını okuyup okumamak tamamen sizin sorumluluğunuzdadır. yasal uyarıdan sonra devam edebiliriz, evet. körlük, tüm şehre yayılan "beyaz körlük" ismindeki bir salgının hikayesi. akışı ile bizi kendisine bağlayan ancak tatmin edici bir şekilde tamamlanmayan kitaplardan.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
192 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
hüüüüp jjjjjjt nah-ha
ihsan oktay'ın diğer kitaplarını okuyanlar için bir nebze düşük ayarda bir kitapla karşılaşıyoruz burada. ufak tefek bir kaç sebep ve az da olsa spoiler içeren kısa bir inceleme ile aşağıdayım. idris âmil hazretleri'nin doğumu ile başlayan bu hikayenin içinde; bahsi geçecek ana karakterler için detaylı ve dolu bir geri plan ve geçmiş anlatımı
Galiz Kahraman
Galiz Kahramanİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınevi · 20143,302 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ahmet altan, istibdatın tüm şeditliğiyle sürdüğü yılları anlatan bir aşk, bir tasavvuf, bir siyaset, bir erotizm romanı sunuyor bize. öyle ki, kitapta ilahi aşka ulaşmaya çalışan bir derviş konuşurken, bir sonraki cümlede tenin hazları peşinde koşan bir kadını seyre dalıyoruz. dönemin şartlarını, sıkıntıları, insanları, kavgaları, gazeteleri ve dahi özlenen i̇stanbul'u öylesine güzel anlatıyor ki; bir an kendimizi beyoğlu'nda yürürken peşimizden takip eden bir hafiyeyle köşe başında başbaşa bulabiliyoruz. okunmasını kesinlikle tavsiye edeceğim kitaplardan.
Kılıç Yarası Gibi
Kılıç Yarası GibiAhmet Altan · Can Yayınları · 02,383 okunma
Reklam
640 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kapakta kocaman bir yazı; Ahrar. Ne demek Ahrar? Kelime manası hürler. Kimdir bu hürler, yazar bize kimden bahsedecek? Dünya denilen menfada yürürken, manaya yaklaştıkça, Yaradanı tanıdıkça bu menfaya dair yüklerden arınan, prangalardan kurtulan kişiler; esaretten kaçıp özgürlüğe yürüyenler. Yürüyen ve yürüdükçe hürleşen Ubeydullah Ahrar kitaba ismini veren zat-ı muhterem işte. Kitap; Yıldırım Bayezıt'la Ankara Ovasında karşılaşan o büyük komutan Timurlenk'in, namıdiğer Aksak Timur veya Küregen'in yürüyüşüyle başlıyor. Ankara'da Türk İslam Gaza Hareketi'nin diğer bir zirvesini deviren bu komutan; vatanına geri döner. Yaşar ve darıbekaya irtihal eder. Taht kavgaları yaşanır. İnsanlar ölür, topraklar alınır, kanlar akar ve kitap sürer. Biz tüm bunlar olurken bir yandan gökyüzünü incelemekle, yıldızlara bakmakla, astronomi ilgisiyle sürekli başını göğe kaldıran ve bu yüzden boynu arkaya doğru yatık kalan Uluğ Bey'le yürürken, diğer yandan hürleşen Ubeydullah Ahrar'la yürürüz. Kitap bize tasavvuftan bahsedeceğini vaat ediyor ve bunu; tüm yaşananları bir gölge gibi takip eden Ubeydullah Ahrar'ın özgürleşmesiyle yerine getiriyor. Beklentiyi yüksek tutabilirsiniz, zira bunu içindeki siyaset, savaş, aşk, tasavvuf, şiir ve daha birçok olguyla pekala karşılayacak bir romanla karşı karşıyasınız.
Ahrar
AhrarRafet Elçi · Litera Yayınları · 2013206 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
El Öptüren Şiir
Şair Mustafa Akar, o çok sevdiğimiz Orta Dünya İlmihali şiirine "masamıza leyla gelsin ta ürdün’den ama istesek gelir / bize ince parmaklarını şaklatarak nizar kabbani’den bahseder" dediğinde henüz şairimizi okumak bir yana, ismini dahi duymamıştım. Kimdir Nizar Kabbani? "Nizar Kabbani, Türk asıllı Suriyeli şair, yazar ve diplomat. Eserleri bir çok dile çevirilen ve Arap dünyasının en tanınmış şairlerinden biridir." diyor Vikipedi. Böylece tanıdığım şairin Gazaba Uğramış Şiirleri'ni internette görünce satın almak istedim. Gelen kitabın kapağını açınca gözüme ilk ilişen şiir şöyleydi; "El öpmez benim şiirim / Doğrusu sultanlara düşer / Şiirimin ellerini öpmek!" Bu şiir, kitabın özetiydi adeta. Baskının, sansürün, zorbalığın ve dahi birçok zulmün cirit attığı bir coğrafyada, şiirler için savaşıp şiirlerle ölenlerin coğrafyasında artık çok zordu şiir söylemek. Ve Nizar Kabbani, bunca imkansızlıklar arasında şiir söylemiştir. Hem de hiç korkmadan, çekinmeden, jurnallenmekten ürkmeden. Bu kitapta da bu cesaretin esintileriyle, gerilen yayın açılma kuvvetiyle, susturulmaya çalışılanın kuvvetlenen sesiyle karşılaştım. Dünya düzenine, bu baskıya ve eskiye özleme dair birçok detaya sahip şiir kitabına ilişkin bana da düşen ellerini öpmek şairin.
Gazaba Uğramış Şiirler
Gazaba Uğramış ŞiirlerNizar Kabbani · İz Yayıncılık · 201481 okunma
62 syf.
9/10 puan verdi
Aşk Bizi Geçti
Kitabın kapağını çevirince bizi Ahmet Altan'ın çok nadide bir önsözü karşılıyor. Bu önsözle kitaba başlamak; yüksekten düşmek değil; aynı irtifada seyretmek ancak. Şair, kitaba ismini veren şiirinde de, diğer şiirlerinde de bizi samimi bir üslupla sarıyor. Hoş bir gezintiye çıkarıyor. Yürüyoruz şairle birlikte ancak sonunda o bizi geçiyor; çünkü ayakları uzun...
Aşk Beni Geçer
Aşk Beni GeçerAbdülkadir Budak · Can Yayınları · 200313 okunma
584 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir grup arkadaşın birbirlerine anlattığı hikayeyle girdiğimiz yağmurlu ve yıldırımlı gece; uçmağa varan erler ve devam eden hızlı günler; yüz yıllar öncesinin Orta Asya bozkırına aniden fırlatıyor bizi. Dili, yaşantıyı, töreyi ustaca anlatan Atsız, Çin'le olan mücadeleyiyse o gün için oldukça kuvvetli anlatıyor. Yurda gelin gelen Çin prensesleri, çaşıtlar ve bozkurtların kaçınılmaz ölümü. Her şey bitti derken Kürşat'ın peşinden dirilen bir millet. Bozkurtlar, yüce bir gaye uğruna hayatını feda eden binlerce insanın o ortak gayesini anlatıyor bize; Turan.
Bozkurtlar
BozkurtlarHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202014,3bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Ahmet Turan Alkan, bundan sonra ATA'nı diye anılacaktır; Beş Şehir'e nazire yaparak aslında bir altıncı şehir var ve bu şehir de anlatılmak zorunda dercesine Sivas ya da ATA deyişiyle Suğas için yazdığı oldukça nahif bir eser. ATA, sanki bir bozkıra yıllarını verip onu ormana çeviren bir gönüllü gibi, Sivas için oldukça sıradan ancak şehrin dokusuna işlemiş birçok konuyu, kişiyi, binayı, olayı öylesine güzel ve derin anlatmış ki; okuyucu dönüp o Sivas'ı yaşamak istiyor. Sıradanı süslemek konusunda oldukça mahir olan ATA, bu kitapta ülkemizin nadide şehirlerinden Sivas'ın edebi olarak hak ettiği karşılığı bulması için ustaca bir çalışma yapmış. Bize de elimize çayımızı alıp okumak dışında bir şey kalmıyor.
Altıncı Şehir
Altıncı ŞehirAhmet Turan Alkan · Ötüken Neşriyat · 2013165 okunma
Reklam
232 syf.
4/10 puan verdi
Richard 3. Haçlı Seferini Yapmak İster
Tolstoy, "en güzel hikayeler ya bir şehre yabancı birisinin gelmesiyle; ya da birisinin yolculuğa çıkmasıyla başlar" diyordu. İngiltere Kralı 1. Richard, nam-ı diğer Arslan Yürekli Richard'ın yüreği; bir gün bir yolculuğa çıkmak çeker. Evet, Haçlı Seferleri adı ile kutsal topraklara uzanan yorucu bir yolculuk. Kitabın kapağı ve ismi, haliyle okuyucuya Kudüs Kuşatması, şehrin teslimi ve 3. Haçlı Seferi destansı bir dille anlatılacak hissi uyandırıyor. Sizde de öyle olduysa, bu hisse biraz zaman tanıyın ve uyananı uyutun. Zira öyle değil. Malesef ufak bir aldatmaca ile karşı karşıyayız. Ufak çünkü kitabın ismi bize bunu biraz anlatıyor. İngiltere'den başlayıp kutsal topraklara uzanan ve sonra gerisin geri dönüşü anlatan bu kitapta Selahaddin gerçekten bir gölge. Kitaba ismi verilen bir karakterin bu denli kısa ve üstünkörü anlatılması başka nasıl yorumlanır bilemiyorum. Yazar, hedef kitlesi için iyi bir kapak ve isim yalancı çıkmamak için ise gölge kelimesini ustalıkla seçmiş. 3. Haçlı Seferi için vasat, Arslan Yürekli için okunabilir, Selahaddin için uzak bir kitap. Aradığınızı bulamamanıza sebep olabilecek bir kitapla sizi baş başa bırakıyorum.
Selahaddin Eyyübi'nin Gölgesinde
Selahaddin Eyyübi'nin GölgesindeThorvald Steen · İthaki Yayınları · 201151 okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yolcu
Rafet Elçi, şair ve yazar olarak tanıtılıyordu. Yazarlık yönünden oldukça yetkin olan Rafet Elçi, şairlik hırkasını da bu kitap üzre giyinmişti sırtına. Aslında bu kitapta bulunan bazı şiirlerini, daha evvelki kitaplarında kullandığı oldu. Fakat bunun farkına varmak için Yolcu'yu okumamız gerekiyordu. Ahrar isimli kitabında geçen bir dörtlüğü Yolcu'da görmek, Kanayan Kafesler'in edebi kişiliklerinin şiirlerine Yolcu'da rastlamak gerekiyordu. Kendisini tanımama vesile olan Şair kitabında anlattığı; bir şiir için doğan, savaşan ve ölen insanların yaşamı bize aslında kendisinin şairliğe ne denli düşkün olduğunu gösteriyordu. Ancak yine de düz yazıdaki kıvrak kalemi burada görmek mümkün olmuyor. Kitap yukarıda anlattığım gibi; daha evvelki romanlardan ve başkaca şiirlerunden oluşan güzel bir seçki. Son kısımda çeviri şiirleri var şairin. Okurken yormayacak, hızla geçen sayfalarda fazlaca duraksatmayacak şirin bir şiir kitabı Yolcu. İyi okumalar.
Yolcu
YolcuRafet Elçi · Fanus Yayınları · 201322 okunma