Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

S. M.

S. M.
@SemayaMeftun
Genç Talebe Biz yürümekle yükümlüyüz, yolları kavuşturan Allah'tır.
Sabitlenmiş gönderi
Hz. Ömer'in dilinden
"Dünya hepimizi değiştirdi ama Ey Ebû Ubeyde, seni değiştirmedi." ...Ne çıkarıyoruz buradan? Ancak dünyaların değiştirmediği adamlar Kudüs'ün kaderini değiştirebilirler.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Bir Müslüman hem nasın içindedir hem yalnızdır ama onun yalnızlığı muhteşem bir yalnızlıktır çünkü Rabb'iyledir.
Bir Müslüman olarak baktığım zaman da Allah'ın kurguladığı hayattan daha güzel olamayacağını hissediyorum. Ona tüm kalbimle teslim olmak mecburiyetindeyim.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nadan bir dünya bu. Kalbimiz inciniyor, fark etmiyoruz. Fark ediyoruz, "Bir şey eksik," diyoruz ama o eksikliğin adını koyamıyoruz ve "Daha iyisini alsam acaba geçer mi?" diyerek tekrar maddeye dönüyoruz. Böylece uçurum büyüyor, boşluk iyice açılıyor.
Allah itikadına sahip olan Müslümanın her yerde yaşama imkânı var. Hiçbir meselesi yok çünkü onu Cenab-ı Allah var ediyor.
Reklam
Hayatın içinde böyle aydınlanma anlarına, bunu yaşatacak insanlara ihtiyacımız var çünkü insanlar ölümden saklanmanın, kendini uyutmanın, uyuşturmanın bir yolunu arıyor, buluyor. Halbuki insan bilinci ölümle yüzleştiği ölçüde açılır.
Bakınız, fotoğraf çekiniz, otobüse bininiz. Seyyah değil, turist oluyorsunuz o zaman. Seyyah, turistin aksine yolun hikâyesine kendini katandır.
Bugün Türkiye'de yaşayan Müslümanların ve bütün İslam dünyasının problemi sanayi devriminin getirdiği hayat şartları ile nasıl baş edeceğini bilememesidir.
"Yeryüzü insana mescit kılınmıştır." buyruldu. Cok güçlü bir sembolizm var burada. Çünkü yeryüzü mescitse, kutsaldır. Siz mescitte nahoş bir şey yapabilir misiniz? Yeryüzüne, mescide gösterdiğiniz hürmeti göstermelisiniz.
Tabiat insanın emrine verilmiştir, madem onun kullanımına verilmiştir, intifa hakkı onundur, istediği gibi kullanır diyoruz. Oysa insan, yüz milyon canlı türünden sadece bir tanesi. Börtü böceğin, kuşun hakkı var. Cenab-ı Hak onları da bizi sevdiği gibi seviyor, onlar da bir himmet. Dolayısıyla bu iştah bize sirayet etmemeli, imkanlarımız nispetinde tabiatla hemahenk olmak zorundayız. Çünkü insan tabiatla, evrenle ahenk içinde olmazsa Allah'la ahenk içinde olmaz.
Reklam
KS: insan, imar etmek ödevindedir. SÖ: o kabiliyeti var; çünkü insan, Allah'ın yeryüzündeki halifesi.
Örneğin, "Hırsızlık kötüdür," önermesini ele alalım. "Hırsızlık" bir kavram, "kötü" de bir sıfat değil mi? Yargı izafe ediyoruz. Batılı için sorarsanız Hans'ın cebinden Stephan 5 mark çalarsa kötüdür ama o parayı Ahmet'in cebinden alırsa kötü değildir. Suriye'de olanlar da bugün bunun örneğidir.
"Ben" üzerine bir varlık inşa ederseniz mutlaka bir "öteki" ye ihtiyacınız olur. Batılı için bu öteki bir zamanlar Protestanlık, bir zamanlar komünizmdi; şimdi ise İslam. Bir Müslüman'ın ötekine ihtiyacı yoktur çünkü o kendini tanımlamıyor ki, onu Allah tanımlıyor.
Küreselleşmenin tariflerinden biri şu: Nereye giderseniz gidin hiçbir zaman bir yeri arkada bırakmış olmazsınız. Her yerde Amerikan markalarını görürsünüz. Her şey birbirinin aynıdır. Herhangi yeni bir şeyle karşılaşamazsınız. Küreselleşme gittiği her yere bu küresel markaları taşır. Hayat aynılaşır. Çay içerek eğlenen Türkler birden Brezilya kahvesiyle sohbet etmeye başlar.
Moderniteyse ihtiras üzerine kuruludur. Dayanağı kendi varlığıdır ve o varlık modern insana, "Önce ben, hep ben," dedirtir. Müslüman'ın varlığı ise nefes alırken bile "Hû" der.
Oysa inançlı insan ümitsiz olamaz çünkü ümitsizlik haramdır.
486 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.