"Bu evrendeki hwmen hemen tğm oluşlar, saat gibi periyodik ve yeknesak değilidr; 'aperiyodik' yani bizim beklediğimiz anlamda düzenli tekrarlar göstermeyen bir karmaşık ritme tabidir"
"Fazla karbonhidrat alımı durumunda insülinin fazla hızlı salgılanması söz konusu olur. Bu hızlı salgılanma ise kan şekerini daha ani olarak düşürür. Ardından doğal olarak yeni bir açlık hissi gelir zira dolaşımdaki şeker miktarı aniden düşmüştür. Buna yanıt olarak genellikle yeniden bir şeyler yenir. Böylece insülin tekrar salgılanır ve yine
"Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye, yediğin vakit dört beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yani kolayca hazmedebileceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemeği yemek üstüne yemektir."
İbn-i Sina
"Türleşme sürecinin tam olarak ayıramadığı başka canlılar da vardır. Mesela aslan ve kaplan bu tip canlılardandır. Bu ikisi, maymunla insan kadar ayrı türlerken arada bir aralarında çiftleşmeler olabildiğini biliyoruz. Özellikle hayvanat bahçeleri ve özel doğal parklarda gerçekleşen bu çitfleşmeler sonucunda 'aplan' ve 'kaslan' olarak adlandırılan hayvanlar doğabilmesi şaşırtıcıdır. Anne aslan, baba kaplan olduğunda Aplan (Liger); tersi durumda da Kaslan (Tigon) olarak anılan bu canlılar, doğada hemen hiç karşımıza çıkmaz. Çünkü doğal ortamda aslan ve kaplanlar tamamen ayrı ve uzak yaşam alanlarında yaşadıklarından hem bu canlıların çiftleşmesi pratikte imkansızdır hem de oluşan yavrular tabiatta hayatlarını sürdüremeyecek kadar uyumsuz ve sakattırlar..."
Dikkat! SPOILER içerir!
Profil sayfasında; “İçinde bir şey bulunmayacak kadar kötü bir kitap yoktur” yazan bir okuyucumuzun cümlesine hak verircesine sabırla, inatla ve bir hayli de zorlanarak kitabı okumayı tamamladım.
Sekiz küçük hikayeden oluşuyor Victor PELEVİN’in “Mavi Fener” i… Birbirinden bağımsız, uçuk kaçık ütopik hikayeler ile daha dengeli ama basit konulu hikayeler bunlar.
Kitabın arka yüzünde yer alan ve Yazar/Kitap hakkındaki övgü dolu cümlelerin anlamını aradım, bakındım durdum okumam esnasında.
Sabırsızlıkla okumayı yarım bırakıp bir kenara attığım önceki kitaplara ve yazarlarına yaptığım haksızlığı tekrar etmemek adına, okumayı tamamlamak için çabaladım. Sanırım bu kitabı tamamlamak, bir özürdü yarım bıraktığım kitap yazarlarından.
Özellikle ilk iki hikâyede, gerek anlatımın gerekse çeviride tercih edilen kelimelerin ağırlığının, okuyucuyu fazlasıyla yorduğunu düşünüyorum. Hikâyeleri tamamlanıp bir diğerine geçtikçe, “geçemediğimi” fark ettim; yeni hikâyenin ilk sayfalarını okurken bir önceki hikâyenin ne anlattığını, niye ve nasıl sonlandığını sorgulayıp durdum.
Sonuç?
Halen sorguluyorum.
İyi okumalar…
Mavi FenerViktor Pelevin · Verita Yayınları · 201514 okunma
Belki de, geleceğin o korkunç dünyasının insanlarını daha iyi düşleyebilmek için, kitabıma kendimi ve kendimden ayıramadığım O'nu elimden geldiği kadar çok koydum...
... Seviyordum O'nu, O'nu rüyamda gördüğüm kendi çaresiz, acınası görüntümü sevfiğim gibi, bu görüntünün utancı, öfkesi, suçu ve hüznüyle boğulur gibi kederle ölen yabani bir hayvan karşısında utanca kapılır gibi, kendi oğlumun arsızlığına öfkelenir gibi, kendimi aptalca bir tiksinti ve aptalca bir sevinçle tanır gibi seviyordum...