Ben garip bir kadınım... Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız... Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır...
“Ne yaptın da aşık ettin beni kendine?”
“Bilmem,” diye güldü genç, “sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.”
Yıllar sonra gördüğüm bir tebessümün peşindeyim. Masumluğun… Kalbimdeki evimin tüm odalarını aydınlatacak masumiyetin peşindeyim. Kiriyle, pasıyla ve yoksunluklarıyla hala masum kalmakta inat edenlerin peşindeyim…
Her bahar kokusu aldığında hızlıca atan, her ihtimalin peşinde tereddütsüz koşmaya hazır, kırıldığını unutan, kırılacağı her duruma gözü kapalı koşan kalbim; seni suçladığım için özür dilerim. Sen bildiğini yap, uçurumlardan atla. Ben kendim yazacağım bu hikayenin mutlu sonunu. Her şey yanlış da olsa, istediğimin binde birini bile alamayacaksam da, kalbimin gösterdiği yolda koşarken öleceğim.
Bin kere daha yere düşeceğimi bilsem, bin kere daha bıkmadan peşine düşeceğim içimde uçuşup duran kelebeklerin.
Bu koskocaman hayallerimin, koskocaman hayal kırıklıklarına hazırım.Çok mutsuz olacağım çünkü çok mutlu olacağımı inanıyorum. Ben bugün her şeyi yıkacağım. Çünkü yeniden yaparım. Her bahar bıkıp usanmadan aşık olacağım; kendime, kendi kalbime, aşkın büyüklüğüne inanıyorum. Yaz geceleri sarhoş halde sokaklarda yürüyüp, karşılığını alamayan bir aşkın ağırlığıyla kalbimin ezilmesine hazırım. Bir gün olur da sen tutarsan elimi, göğsüme sığmayacak olan mutluluğa hazırım.
Yeni insanlar, yeni deneyimler çıkar karşına. Her yeni ilişki, bir öncekinin eksik kalan hesabıyla başlar. Eskiden kırılan tüm hayallerin ve olmayan isteklerinin tüm bakiyesi yeni ilişkilere aktarılır. Hayatına yeni giren insan farkında olmadan öncekinin de borçlarını ödemeye çalışır. Çünkü sen bunu ondan beklersin. Ama bir insanın verebileceğinden fazlasını ondan beklemek, onun da çaresiz hissetmesine ve en sonunda uzaklaşmasına sebep olabilir. “Bu da olmadı,” dersin, bu sefer suçluluğun yerini öfke alır. Bu sefer acını yeni insanları hayatına alarak geçirmek istersin. Ama her yeni ilişki ve o ilişkilerdeki sorunlarla birlikte, bir sonraki ilişkiye daha az hoşgörü gösterirsin ve beklentin her birinde yükselir.
Kendin olma yolunda belki de korkuyorsun, bir gün herkesin öleceği ve yaşanılanların bile hatırlanmayacağı bir dünyadasın, tam olarak neden korkuyorsun?
Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz. Hiç kimse tarafından koruyup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz.