Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fathilius

Fathilius
@Sessizlerdiyari
Biz bunca meşakkate bir alkış uğruna katlanmadık..
Sabitlenmiş gönderi
… Düşman bir çevrede ister istemez kitaplara kaçıyorum. Yani düşünceye ve edebiyata hür bir tercih sonunda yönelmiyorum. Yaşamak için kendime bir dünya inşa etmek zorundayım..
Reklam
On dokuz yaşındaki ince uzun, kızıl saçlı, gri-yeşil gözlü İrlandalı genç, 1876 yılının Nisan ayında İngiltere’yi fethe çıktı. Kırk yıl sonra şunları yazacaktı: “Ben bu adaya ayak basalı kırk yıl oldu. Yaşım ilerledi. Zekâm körelmeye başladı. Gene de İngilizler tarafından ciddiye alınacak kadar budalalaştığımı sanmıyorum.” İngilizleri iğnelemekten hiç geri kalmamıştır. Sezar ile Kleopatra’da Britanyalı Britannus’u şöyle tanımlar: “Barbarın biri. Kendi aşiretinin, kendi adasının göreneklerini, törelerini doğa kanunları sanır.”
Winston iyi insan.. harcatmayalim
Bir keresinde koridorda karşılaştıklarında, yanından geçerken ansızın fırlattığı bakış Winston'ın içine işlemiş, yüreğine dehşet salmıştı. Kızın, Düşünce Polisi'nin bir ajanı olabileceği bile geçmişti aklından. Aslında bu pek olası olmasa da, kız ne zaman yakınında bir yerlerde dolansa, Winston korku ve düşmanlıkla karışık tuhaf bir tedirginliğe kapılıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
haklısın başkan
İlk kez, üstlendiği işin büyüklüğünün ayırdına vardı. Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.
Arkasına yaslandı. Tam anlamıyla umarsızlığa kapılmıştı. Bir kere, 1984 yılında olduklarından hiç de emin değildi. Otuz dokuz yaşında olduğundan emin olduğuna ve 1944 ya da 1945'te doğduğunu sandığına göre, aşağı yukarı 1984 yılında olmalıydılar; gel gör ki, artık bir iki yıl içindeki tarihleri kesin bir biçimde saptamak olanaksızdı.
Reklam
avam anlayamaz bizi diyorduk;avam yani kendi insanımız, tarihin ve edebiyatın dışındadır, kendini kader'e hapsetmiş. yükselen bir medeniyet için kurşun işlemez bir zırh olan kader inancı, çöken bir toplum için yüklerin en ağırıdır. yığını kavganın, yani hayatın dışına iten bu teslimiyetin kaynağı tevekkül değil, tereddidir. ve kaçıyorduk."
Gözüm yaşlı, gönlüm gamlı, can elemli Nasıl ilaç edeceğimi bilmem dostlar Bu hasretde, pişmanlıkta yaşım akarak Hangi tarafa gideceğimi bilmem dostlar Türlü türlü belirtiler oldu peydâ Yüreğimde cerahatlar oldu peydâ Bu dünyada bir an rahat olmak nerede Nasıl ilaç edeceğimi bilmem dostlar Allah için evlatlarımı yetim etsem Candan geçip, maldan geçip garib olsam Kırlarda yalnız kaz gibi feryad etsem Nasıl ilaç edeceğimi bilmem dostlar Has kullar gibi geceleri kaim olsam, Mertler gibi gündüzleri oruç tutsam Geceleri dinlenmeden "Rabbim" desem Nasıl ilaç edeceğimi bilmem dostlar İsyan tohumlarını sayısız saçtım ibadetim az Geçti ömrüm gaflet ile hem kış hem de yaz Yakındır canımın kuşu uçup gitse pervaz Nasıl ilaç edeceğimi bilmem dostlar Kul Hoca Ahmed hizmetinde can vermese Çiftçi değil ketman koşup ekmek vermese Yazık
İnsanları eskisi kadar sevmemek. İnsanları ve eşyayı. Galiba ölmek de bu.  
Bakışlarını iç dünyasına çeviren insan, şuurun mağarasında kendi gölgesiyle karşılaşır.
*Hepimiz bedenin ölümünden korkuyoruz. Fakat ruhun ölümünden korkan kimdir?*
Reklam
“Ölümü sığdıramaz, Akıl daracık koğuk. Ölemez, çıldıramaz, Ağlarlar boğuk boğuk.”
Haklı
Ayak, pabucun ölçüsü olduğu gibi herkes için servetin ölçüsü de bedendir. Bu kaideye bağlanırsan daima doğru yoldan yürürsün. Buna önem vermezsen mahvolursun. Bir uçurumda yuvarlanıyormuşsun gibi artık hiçbir şey seni tutamaz. Pabuç için de böyledir. Ayağının ölçüsünü bir defa aştın mı ilk önce yaldızlı ayakkabıların sonra erguvan renginde kumaştan ayakkabıların olur ve nihayet nakışlı ayakkabı istemeğe kalkarsın. Zira bir kere sınırı aşan için artık sınır yoktur.
Haklı
Tepeden tırnağa kadar varlığımızı sarmış olan sefaletle işsizliğin ve onların zalim yardımcısı olan haksızlığın devası ne olacak? Yarım asırdan beri hürriyet diye çırpınıp durmaktayız. Hürüz işte.
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.