Delinse yer; çökse gök, yansa, kül olsa dört yan
Yüce dileğe doğru yine yürürüz yayan.
Yıldırımdan, tipiden, kasırgadan yılmayan;
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli Türkleriz!
Senin aşkından derya dalganıp karıştı. Bulutlar senin ayağına inciler döküyor.
Yere senin aşkından bir yıldırım düştü. Bu duman onun için göklere yükseliyor.
İnsaf et ki aşk iyi bir iştir. Fakat fena tabiat onun saffetini bozar.
Sen şehvetinin adını aşk koymuşsun; hâlbuki şehvetle aşk arasında ne uzun mesafe vardır.
Bugün mestçe bir dolaşmak ve kafatasından peymane yapmak istiyorum.
Bu şehirde sarhoş sarhoş dolaşıp durdum. Bir akıllı adam arıyorum ki divane edeyim..
Sevgilimin aşkına tutulduğum ilk zamanlar feryatlarım komşularımı uyutmuyordu.
Şimdi feryatlarım azaldı, aşkım arttı. Zira ateş alevlendiği zaman dumanı kalmaz.