Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Bümen

Fatma Bümen
@Spotlessmind
172 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Baştan söylemeliyim ki kitap belki de kötülük kavramına karşı olan düşüncelerinize yeni bir bakış açısı getirecek ve bu kitap incelemem de belki de sorularla dolu olacak. İnsanın kişiliği Tanrının eseri midir? Peki ya kişi kötüyse biriyse? ‘’Nedir sizi böyle yapan? Sorunlarınızı inceliyoruz, geçmişinizi elden geçiriyoruz…İncelemeler,
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,8bin okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kırık Kanatlar
Kırık Kanatlar
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitap Arap dilinde yazılmış olan ilk romanlardan olup salt bir aşk romanı değildir. Kitap aynı zamanda din adamlarının toplum üzerindeki etkileri ve kadın hakları gibi toplumsal meseleleri de ele alır. Anlatım tarzı olarak oldukça etkileyici ve şiirseldi. Kısa bir kitap ama duygusal olarak oldukça yoğun. Aktarılan duyguları anlamak için ara ara düşünüp, karakterin hislerini ve duygu dünyasını anlamlandırmaya çalıştım. Çünkü öyle bir duygu, his yoğunluğu var ki bunu aktarabilmiş olmak yazara hayran olmamı sağladı. Kitabın bende güzellik algısına yönelik farklı bir etki yarattı. Halil Cibran kaleminden, gözünden Selma Karami'yi ve ona olan aşkını okuyorsunuz. Başlarda Selma Karami'yi enfes ve kusursuz güzellik ve zarafette bir kadın hayal ediyorsunuz. Fakat romanda bahsedilen güzellik bakış açısını okuyunca bir insanın diğer bir insanı ''güzel'' bulmasının çok basit bir olgu olmadığını düşündürttü. '' Güzellik, sadece ruhlarımızın büyülenmek için algılayabileceği bir gizemdir; muhakememizi felce uğratır, altüst eder, çünkü muhakeme yoluyla güzelliğin grerçekliğini sözle ifade edemeyiz. Güzellik, bakan kişi ile bakılan kişi arasındaki bakışta saklı bir akıştır..'' (sf.15) '' Selma'nın güzelliği onun altın sarısı saçlarında değil, onları sarmalayan erdem ve saflık halesindeydi; onun iri gözlerinde değil, o gözlerden yansıyan ışıktaydı; onun lal dudaklarında değil, sözlerinin tatlılığındaydı.. '' (sf.18)
Kırık Kanatlar
Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,5bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Öncelikle incelememe kitapta en çok hoşuma giden ve unutamayacağım bir benzetmeyle başlamak istiyorum :) Bir insan ile bir caretta caretta arasında benzerlik var mıdır? Caretta carettalar topraktaki yuvalarından kabuklarını kırıp kumsala saçılırlar. Okyanustaki yaşam alanlarına ulaşabilmeleri için ay ışığı ve okyanus parıltılarını
Duygusal Oyunlar
Duygusal OyunlarBahar Tezcan · Küsurat Yayınları · 2022203 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
352 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
1984. Kimine göre geleceğe dair bir öngörü, kimine göre kurgu, kimine göre totaliter rejimlere karşı bir eleştiri. Bana göre neydi bu kitap? Gerçek olamayacak kadar paronoyakça fakat tamamen gerçeklikten ayrışmış, bahsi geçenlerin en küçük bir örneğini bile günümüzde göremeyecek kadar hayali de değil. Distopya türünün belki de en popüler kitabı olan 1984'ün elbette ki kendine ait bir dünyası var ; tüm gerçeğin farkında olarak yalanlar söylenmesi, birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak, ahlaksızlık yaparak ahlakı savunmak olan çiftdüşün, rejimin düşünceleri ele geçirmek için kelimeleri elden geçirmesi olan yenisöylem, belki de ruhumu en çok daraltan, kişilerin yüzünde belirecek uygunsuz anlatım (söylenenlere inanmamış gibi görünmek) olan yüzsuçu gibi daha bir çok içinize karamsarlık, sıkışmışlık hissi verecek birçok kavramı içinde barındırıyor. Tüm bu kandırmacada ve böyle bir dünyada her şeyin farkında olarak (altını çiziyorum) yaşamaya çalışan Winston.. Var mıdır peki onun gibi hisseden, gerçekliklerin farkında olan? Tüm gerçeklikleri baltalayan, insanı mekanikleştirip köle yapan bu sistemde özgürlüğün 2+2'nin 4 ettiğini haykırabilmek olduğunu savunur Winston. Peki parti Winston'u aksine inandırabilecek midir? İyi okumalar.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,7bin okunma
531 syf.
·
Puan vermedi
·
133 günde okudu
Kitabın ana karakterleri Gervaise'in Lantier ile birlikte Paris'e yerleşmesi ve yaşam mücadelesine şahit olacaksınız. Zola'nın okuduğum ikinci kitabı Meyhane. Naturalizm akımının öncüsü olan Zola'nın insana fazla gelen rahatsız edici bir gerçeklik işleyişi var. Kokuşmuşluk, alkolizim, çürümüşlük, sefalet, insanların duygusuzluğu ve çirkefliği olağanca gerçekliğiyle anlatılmış. Kitabı okudukça böylesi bir ortamda Gervaise'in nasıl bir karaktere dönüştüğünü görüyoruz. Gervaise başta çalışkan, mücadeleci aileyi derleyip toplamaya çalışan bir kadın iken, içinde bulunduğu ortamın da etkisiyle yanlış kararlar veren birine dönüşüp tüm işini kaybedip sefil bir hayata sürükleniyor. Arkadaşı olan Virginia'nın da sonrasında çok benzer bir kaderi paylaşmaya başladığına tanık oluruz. Peki akıllara da şu soru gelir, insanlar benzer ortamlar ve çevrede benzer olayları yaşayabilir mi? Burada insanın yaşadığı çevrenin etkisi gerçekten yadsınamaz. Kitabın en vurucu cümlesi ''Alışkanlık dediğin, her şey gibi namus duygusunu da aşındırıyor'' idi. Gittikçe alıştıkları bu sefil, ihanet ve çöküş dolu hayatlarında kızları Nana'nın sokağa düşmesini bile alışılageldi ki bu gerçekten en acı olanıydı. İyi okumalar.
Meyhane
MeyhaneEmile Zola · İletişim Yayıncılık · 20183,783 okunma
Reklam
632 syf.
·
Puan vermedi
·
115 günde okudu
Ah Oblomov! O kadar çok bizsin, o kadar çok hayatın içindensin ki.. Hayatınızda yaptığınız küçük büyük fark etmez planlarınızı, karşılaştığınız zorlukları ve alabileceğiniz aksiyonları düşünüp, bir türlü harekete geçmediğiniz ve sürekli ertelediğiniz olmuştur elbette. Nasıl da rahatsız edici bir histir o çoğu zaman. Peki bu insanlık durumunun
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
550 syf.
·
Puan vermedi
·
113 günde okudu
Bu kitapta Rafael Trujillo namı diğer Teke'nin, Dominik Cumhuriyeti'nde hüküm sürdüğü yıllar boyunca sebep olduğu türlü işkenceler, ölümler, entrikalar belli bir olay örgüsüyle ele alınmış. Binlerce insanın ölümüne sebep olan Teke'nin yaptıkları karşısında dehşete düşmemek mümkün değil. Dolayısıyla binlerce insanın maruz kaldığı ölümler, işkenceler, şantajlar Trujillo'nun yönetim şekli sonucunda olurken, kendime özellikle şu soruyu sordum: İNSANLAR NEDEN ZALİM DİKDATÖRLERİN PEŞİNDEN GİDERLER? Peki, var mıdır bir bilimsel, psikolojik açıklaması? Evet çeşitli sebepleri var. Bu sebepler güçlü ebeveyn figürlerine duyulan özlem, naif idealizm (başkaları için en iyisini düşünmek), para, görünüş, statüye çekilmek gibi gibi birçok sebepleri var. Çeşitli sebepler insanların tiranların peşinden gitmeye, hatta öldükten sonra bile onların ideolojilerini yaşatmaya sebep oluyor. Bunun için neye inandığımızı mutlaka sorgulamalı dikkatsizce belli kalıp fikirlerin ve insanların peşinden gitmemeliyiz.
Teke Şenliği
Teke ŞenliğiMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 20201,027 okunma
408 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Seyir kitabında Mina'nın kişisel döşüm yolculuğuna tanıklık ederken bir yandan da bu yolculukta Mina'nın sorduğu soruları kendinize de sorup bu sorulara cevap arıyorsunuz. Kitap benim hayatımı tamamen değiştirdi mi? Cevap, hayır fakat farkındalık yarattığı kesin. Kitabı okurken altını çizdiğim bolca farkındalık var. Ama beni en çok etkileyen farkındalık, hayatta genel bir iyilik hali hissettiğimiz zamanlarda gelen her şey yolunda hissinin çok çabuk kaybolması. Bu aslında zihnin yarattığı düşüncelere esir olmamızın sebebi. Çoğunlukla bizi yoran bu düşüncelere kapıldığımızda artık 'gerçeklikten' de uzaklaşmış oluyoruz ve ne zaman ki bu düşünceden sıyrıldığımızda kendimize hatırlatmamız gereken şey: merkezde ol! Bir diğer farkındalık: Düşünce seçimi. Aslında bu ilk belirttiğim farkındalık ile bağlantılı. Bilinçli düşünceler seçmek önemli ve zihnimizin ürettiği her düşünceyi gerçekmiş gibi değerlendirmemek ve onların sadece akıp gidebilmesine izin vererek şimdide olmaya çalışmalı insan. Ayrıca düşünce seçerken verilen tavsiyeyi de bir o kadar sevdim. Şöyle ki: eğer bir düşünce sizi yükseltiyorsa yani mutlu ve huzurlu hissediyorsanız o düşünce hayırlıdır. Fakat tam tersi düşünce sizi negatif duygulara sürüklüyorsa o düşünce hayırsızdır. İyi okumalar dilerim.
Seyir
SeyirPiraye · Mona Yayıncılık · 20219,7bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
185 günde okudu
Martin Eden, ona aşık olan Ruth'a layık olabilmek için iyi bir yazar olma yolunda çokça okuyup kendini geliştirmeye adamıştır. Bu yolda verdiği mücadele muhteşemdir ve eminim ki herkesin hayatında verdiği bir mücadeleye örnek olacak ve okuyan herkese bir motivasyon olacaktır. Aklımda kalan bir cümle ise, 'yerlerde sürünerek de olsa bunu başaracağım' dir. En çok etkileyen cümle oldu kitapta. Gerçekten de Martin Eden yerlerde sürünmüş aç kalmış uykusuz kalmış defalarca reddedilmiş başarısız olmuş ama asla pes etmemiştir. Bunca zorluktan sonra iyi bir yazara dönüşmüş olan Martin Eden'e artık kapılar sonuna dek açılır. Fakat Martin'in anlayamadığı, belki de onu sona doğru tüketen ve bitiren tek bir düşünceye takılmıştır oda "bu kitaplar daha önce yazılmıştı" olmuştur ve bununla birlikte büyük bir anlamsızlığa düşer ve kendi sonunu getirmiş olur. Muhteşem bir roman, hatırladıkça içimi sızlatan bir kitap oldu, okuyun okutturun derim
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,7bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Peyami Safa romanında "hasta olmayanlar bizi ne kadar az anlayacaklar!" dese de, hasta psikolojisi ve ruhunu öyle güzel işlemiş ve ele almış ki, hastanın yaşadığı korku, ızdırap, acı tüm duyguları içinizde hissediyorsunuz ve adeta hastane odasındaki yalnız ve hasta çocuk oluyorsunuz.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,8bin okunma
Reklam
362 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Kitapta sadece Starbucks'tan bir şeyler bulmuyorsunuz aynı zamanda kişisel gelişiminiz için de oldukça faydalı.Starbucks'ın neden bu kadar başarılı olduğu aslında kitapta geçen tek bir cümleden anlaşılıyordu: "Yaptığımız her şey kahvemiz kadar iyi olmak zorundadır."Starbucks misafirleriyle tutku ve duygusal bağı oluşturabilmiş bir şirket.Bu başarı hikayesini okuduğunuzda eminim ki sizin de Starbucks'a olan bakış açınız değişecek.Kendinizi hayatınızdaki hedeflerinizi,hayallerinizi tekrar düşünürken bulacaksınız.
Starbucks - Gönlünü İşe Vermek
Starbucks - Gönlünü İşe VermekHoward Schultz · Babıali Kültür - BKY · 2008341 okunma