Uğruna bir şeyler yaptığınız için pişman etmeyecek insanlar için çabalayın, sizin verdiğiniz bütün emekleri görmezden gelen insanlar için değil. Çünkü bir şeye boşa emek verdiğinin farkına varmak kadar kırıcı bir şey yok hayatta
Baharın gelişini simgeleyen, doğanın uyanışını gösteren ve sıcaklığın toprakla buluşmaya başladığına işaret eden Nevruz Bayramınız kutlu olsun.
NEWROZA WE PiROZ BE
Kürtçe'de deng sestir. Bêj ise sese biçim verendir, sesi söyleyendir. Sese ruh kazandıran, sesi canlı hale getirendir. Sesi meslek edinmiş usta, mekanı ses olmuş insandır. Dengbêj, sese nefes ve yaşam verendir. Dengbêj, sesi kelam, kelamı kılam, türkü haline getirendir. Dengbêj, söyleyendir, anlatandır.
Bu dünyanın cenneti neresi diye sorsalar. Bir insanı çıkarsız, beklentisiz seven bir insansın kalbidir derim. Öyle bir 'kalbin' içindeysen sakın kaybetme cennetini..
Biz, her şeye hayret eden bir millet olduğumuz için albayım, sevinç ve şaşkınlıkla ellerimizi çırpıyoruz. Zaten her zaman alkışlarız. Beğensek de, beğenmesek de, oyumuzu versek de, vermesek de, her şeyi oyun sandığımız için durmadan ellerimizi çırparız. Ruhbilimciler de öyle söylüyor: Çocuk kalmak iyiymiş. Biz de iyi kaldık albayım; medeniyet bizi bozamadı.
Başınızı dik tutun, yumruklarınızı da indirin. Kim size ne derse desin, sinirlerinize hakim olun. Değişiklik olsun diye, kafanızla mücadele edin… öğrenmeye dirense de kafa denen şey iyi bir şeydir.
Elmasın sertliği, saflığının da nedenidir. İçine ışıktan başkası girmez ve yansıttığı, aldığından fazlasıdır. Her şeyi kesebildiği hâlde hiçbir şey tarafından kesilemez. Bir elmas ancak bir başka elmas tarafından kesilebilir.
Yaşamı güzel kılan, insanların birbirilerinin yüreklerini ısıtmak için bulabilecekleri iyilik dolu sözcüklerdir. Kimilerini ölene dek unutamazsınız, geriye dönüp baktığınızda anımsayacağınız tek şey size neler hissettirdikleri olacaktır.
Şunu öğrendim ki balıkların çoğu yaşlanınca ömürlerini boşuna geçirdiklerini söyleyip yakınırlar. Sürekli sızlanıp herkesten şikayet ederler. Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?