Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taner Tan

Taner Tan
@TanerTan
Ankara
Bursa
25 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Tarih yeraltı suyu gibidir. Derine inersen suyu bulursun.
Sayfa 15 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayat Güzeldir
Oğlan sıkıntı ile yükseltti sesini: - Yahu baba, eller her geçen gün büyüyor, biz küçülüyoruz. Oldu mu yani. Babası acıyla gülümsedi. -Oldu, oldu. Küçük güzeldir. -Hıh! Küçük güzelmiş. Ne yani, laf mı bu şimdi. -Sen bırak dükkanı, bir şey soracağım. -Buyur. -Laleler açmış, gördün mü? -Ne lalesi ya!
Yaramı sordu. İyileşmek üzere dedim. İzi kalır mı acaba diye sordu. Ben sanmıyorum, geçer dedim. Neriman iç çekiyor. Kendi kendine konuşuyor. "Gönül yarası bu kızım, mutlaka izi kalır".
Sayfa 112 - Dergah YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaş kırkı aştıktan sonra günler çabuk geçmeye başlar. Elliden sonra seneler.
Sayfa 126 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Bütünü kapsayan güzellik sizi alıp götürebilir. Aldanmayın. Asıl güzellik ayrıntılarda gizlidir.
Reklam
Kayıp çocuk
Çocukluğumuzu mahallenin ve sokağın cenazesi ile birlikte toprağa gömdük. Ve özlüyoruz. Tıpkı ana sütü ve ana kucağı gibi.
Sayfa 258Kitabı okudu
Ölüm
Ne geçti eline, kendini böyle perişan etmekle, Eriyip bitersin, üzüm üzüm üzülmekle, Kasların sızım sızım sızlar, yorgunluktan, Ve yaklaşırsın kaçınılmaz sona! Kamışlıktaki kamış gibi kırılacaktır insanlık, Ölüm alıp götürür delikanlıların en iyisini, Genç kadınların en iyisini. Ölüm, hiç kimsenin görmediği, Yüzünü kimsenin fark etmediği, Sesini hiç kimsenin duymadığı, Zalim ölüm, Yok eder insanları! Ebediyen var olacak evler inşa ediyor muyuz? Sonsuza dek geçerli sözleşmeler imzalıyor muyuz? Ebediyen pay edilir mi bir miras? Sonsuza dek sürer gider mi kin? Irmak taşar mı sonsuza dek, Birdenbire hiçbir şey kalmaz geriye, Akarsuya karışan su sineklerinden, Güneşi gören yüzlerden. Uyuyan da birdir, ölen de! Asla çizilmez ölümün sureti, Yine de ezelden beri tutsağıdır onun insanoğlu!
Sayfa 186 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İtaat
İtaat iradesinden vazgeçen için, dünyanın bütün hatalarını yapabilme özgürlüğüydü. İtaat kişinin kendi başına işlemeye asla cesaret edemeyeceği suçları gerçekleştirebilmesinin müthiş bir yoluydu. İtaat hergün farklı biri olarak uyanılan bir rüyaydı. Öyle bir rüyaydı ki insan kendini sürekli bir şeyler yaparken görüyor ama gerçekte onları
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
Evim benim mezarlığımdı, kendimi her akşam çelik kapının kilidini üç kere çevirerek yalnızlığa gömüyordum. Bakanlık, bütün 657'lilerin kabristanıydı zaten, çoğumuz devletin sigortalı ölüleriydik.
Sayfa 19 - Doğan KitapKitabı okudu