“Ah kibir! Arşimet’in dünyayı yerinden oynatmada kullanmayı tasarladığı kaldıraçsın sen!” Böyle yazıyor Lermontov “Zamanımızın Bir Kahramanı” adlı romanında..
Verne bu fantastik öyküde astronominin ve fizik kanunlarının gelişmesiyle deistler tarafından ortaya atılan, Tanrı’nın tıpkı bir saat ustasının belirli bir mekanizma ile çalışan bir saat tasarlaması gibi doğa kanunlarına göre işleyen bir evren yarattığını savunan görüşe (watchmaker analogy) atıfta bulunur. Saat yapımı konusunda geliştirdiği tekniklerle ünlü olmuş olan Zacharius Usta insan bedeni ve ruhunun da birer mekanizmadan ibaret olduğuna ve insan denen mekanizmayı yaratan Tanrı ile saatleri yaratan kendini eşit görür.
“Ben, Zacharius Usta, ölemem; çünkü zamanı ben düzenlediğime göre, zaman da benimle birlikte son bulur! Dehamın onu çekip çıkardığı o sonsuzluğa geri döner ve hiçliğin dipsiz kuyusunda ilelebet kaybolur! Bu kainatın, onu kanunlarına tabii kılan Yaradan’ı nasıl ölemezse ben de ölemem! Onun eşiti haline geldim, gücünü paylaştım! Tanrı sonsuzluğu yarattıysa, Zacharius Usta da zamanı yarattı.”
“Damarlarında kan namına kibir akan” Zacharius Usta ölümsüzlük uğruna Faustvari bir anlaşma yapar ve bilim uğruna ruhunu yitirir.
Bilim ve dinin çatışması, bilimin sınırları ve insanın kibrinin sonsuzluğu hakkında düşündürücü bir kitap..
Thomas Mann’ın “Doktor Faustus” isimli romanında da yazdığı gibi “Sadece özelliği olmayan kimseler mütevazı olur. Gururlu bir ruha yetebilecek tek şey, sıra dışı bir varoluştur.”
Herkese iyi okumalar..