Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ergin Ustaoğlu

Ergin Ustaoğlu
@The_Composer
Mathemusician = Matematik ve Müzik...
Kutlu Yol
Mevlâ'yı mı ararsın?! O ne sağdadır, ne solda; ne de yukarıdadır, ne de aşağıda... Sen bu idrak ile ulaşamazsın O'na, zira pusulan bu fâni diyardır, boyutlara aldanma! Kalbin ile bak tâbiâta, kaldır başını göğe insaf gözünle; yürü ruhunla kutlu miraç yolunda, bir an yaşa yaşamsızlığı teslimiyetle. Yürüdükçe O'nun sana koştuğunu anlarsın böylece! Ergin Ustaoğlu
Reklam
Pir Sultan Abdal
"Kağıda yazarlar ufak yazılar, Anasız olur mu körpe kuzular?! Ağlama gözlerim Mevlâ'm Kerîm'dir, Ağlama gözlerim Mevlâ Kerîm'dir!"
Notlar
Aşksız-tutkusuz bir zihin kısır döngüye düşmekten kurtulamaz. Aklın gölgesi olmadan yaşanılan aşk da devasa bir yanılgıdan ibârettir. Ergin Ustaoğlu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Müzikal estetik besteci için önemsizdir. Gerçek bir besteci görünmeyeni ifade etmek için çabalar ve bu da genelde estetik bir formda belirir. Tıpkı fizik yasalarının dünya gezegenini, içindekileriyle beraber estetik forma kavuşturmuş olması gibi.
Esaret
İnsanlığın hayrına çalışacak olanlar güven tâcirliğine ihtiyacı olmayan bireyler olabilir ancak. Politika ise tamamen, bütünüyle güven tâcirliğine dayanır. Özgür ruhlar aleyhlerine bile olsa delil ister, köleci zorbalar ise delil sunmaktan korkan fakat arsızca güven talep eden içi boş yaratıklardır.
Reklam
Black Sabbath
"Yozlaşma ve şehvet bütün zâlimlerin itikâdı olmuşken kime güvenirsin?!" - Black Sabbath
Umudun İsrâfı
Kendini değersiz hissediyorsan şunu bil; kimse sana paha biçecek kadar kusursuz değildir! Kimseyi asla tanrılık rollerine büründürme ki bu, hem kendine hem de karşındakine yapabileceğin en büyük kötülüktür. Tanrı, seni yaratmışken yaratılmışlara duyduğun bu kadar hasret ve bundan doğan elem, ancak Tanrı'nın sana duyduğu öfkenin tezâhürüdür ve şu an yaşıyorsan eğer bu elem yüreğinde olduğu hâlde, o zaman bil ki Tanrı kendine dönmen için sana fırsatlar tanımaktadır. Anla ki, O'nun öfkesi dahi acımasındandır! Artık "Allah" de ve geçmesini öğren her türlü yaratılmıştan...
"Tanrı, ancak sevgi ile kavranabilir." - Gustav Mahler
Bir Hayaletin Kısa Öyküsü
Yok sayılmak ne kadar haksız bir eylemdi hâlbuki... Bilmiyordu bunu yok sayan ve ancak Tanrı'nın görünmez kırbacı, vicdanına hasret yaralarını damgalarken bunu anlamaktı esas büyük hüsran... Beyinsiz olmak büyük bir konfordu ve bu konforun en şımarık müşterileri nedense hep yapmacık nesnelerin gölgesinden dünyaya bakan, maskeleriyle dolaşmayı ilke edinmiş kimseler oluyordu. Entelektüel kalpazanlığına soyundu birden tüm bu konfor düşkünleri ki zâlim ruhlarına istidlâl çabasıydı bu... "Herhangi bir şeyi özünden kavrama yeteneklerine ilişkin müspet umudumun inhitâtı için daha ne kadar hayalkırıklığına uğratılmam gerekiyordu?!" demekle yetindi sadece kendi kendine... Yeryüzü iyilerin olacaktı birgün ve bunu kesin olarak biliyordu. Ama ne çare ki kararlıydı; iyi niyetinden ödün veremeyecek ve bu yüzden son nefesine kadar acı çekecekti. Bundan emindi artık ve her ne kadar yarasına tuz basılsa da her defasında dert ortağını çağıracaktı imdâdına: "Ey sabır!.." Nihâyet vâkıâ gerçekleştiği zaman o konfor düşkünleri ancak anlayabilecekti ki, yok sayılanın yükseltileceği, yok sayanın ise alçaltılacağı gerçeğini... Ergin Ustaoğlu
Ölüm üzerine...
Ölüm yani yokluk her ne kadar korkulası gelse de, aslında riskten mütekâmilen soyutlanmaktır. Doğmadan önceki hâlimize tekrar dönecek olmaktan korkulması, bizleri risk almaya iten -ölüm söz konusu olduğunda- temellendirilemez bir sanrı olan güdülerimizden kaynaklanır. Evet, bu güdü varolabilmemiz için gereklidir ve ancak bizler yaşıyorken temellendirilebilir. Fakat ölüme ait değildir; eğer ölüm hakkında sağlıklı bir neticeye varmak istiyorsak, güdülerimizden soyutlanabilmemiz için son derece yararlı olan "akıl" fonksiyonunu devreye sokmamız gerekir. Binâenaleyh, hayvanların vahşi olmaya hakları vardır, zira onlar sırf güdülerden ibâret oldukları için sadece varolmayı hedeflerler. Fakat insan varlığı sahip olduğu "akıl"dan dolayı ölümün varlığını idrak edebildiği için vahşi olmaya hakkı yoktur. Ergin Ustaoğlu
Reklam
Nedenin Nedeni!
Kendine sorduğunda "niye varım ben!?" diye; Bak bir gökyüzüne, Çevir bir kez daha yorulan bakışlarını, Gör ki herşeyin derinleştiğinde anlam kazandığını; Sen kendine baktığında ilkin, Göremedin anlamını lâkin, İlk bakışında göğe, gökyüzüydü gördüğün, Sonra yıldızlar ve nihâyet uzay; Unutma ki ilk bakışlar dâima ıskalar; Yargıya varma o yüzden acele, Benliğini ilmek ilmek işle; Amacın yıldızları görmekse, Gündüz vakti boşa bakma göğe; Sen hala "niye varım ben?!" diyorsun, İnan, gündüz vakti yıldızları arıyorsun... Ergin Ustaoğlu
İlmin Önemi!
"Ya âlim ol, ya talebe ol, ya dinleyenlerden ol, yahut bunları sevenlerden ol; beşincisi olma helâk olursun!" Allah'ın Elçisi Muhammed Mustafa -selâm O'na olsun-
Yanılgı!
Sanat ve bilimin yüceliği, insana sahte sonsuzluk hissi vermemesidir. Evet; bu ikisinin dışında kalanlar da sonsuzluk hissi verebilir, lâkin aldatıcılığı o kadar yamandır ki, son nefesine gelene kadar insanı oyalayabilir. İnsan varlığının sonsuzluğu arzulamak merkezli yaratımı, trajedisinin ne denli devâsâ boyutlarda olduğunu fazlasıyla kanıtlar. Mahrumiyetler içerisinde gerçeklik üzere bir yaşayış, yanılgı içerisinde geçen refah dolu bir hayattan üstündür. Ergin Ustaoğlu
İnsanlığın En Büyük Belâsı: Tahakküm!
İki kişinin tartıştığına tanık olduğunuzda, tartışmadan çekilen kimse kuşkusuz haklı olandır. Fikrinde yanılmışsa bile yine haklıdır; zira tahakküm kurmak istemeyen fikrinde yanılarak bir hata işlemişse, doğru fikirli olup tahakküm kurmak isteyen sonsuz hata etmiştir. Tahakküm sevdası zâlimlere özgüdür ve hiçbir zâlim hiçbir an için haklı kabul edilemez! Ergin Ustaoğlu
Özgürlük
"Girdâb-ı şuur içre sergeştedir âkiller, Âzâdeliğin zevki dîvânede kalmıştır." Esrar Dede
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.