Yorgun değildi. Bütün gece uyumamış ve ayakta durmuş olmasına rağmen en ufak bir yorgunluk hissetmiyordu. Sonra şunu fark etti : Hiçbir şey hissetmiyordu. Sanki hayatı boyunca bir daha hiçbir şey hissetmeyecekti…
Sonra ışıklar açıldı, kafam, acı üreten çok kocaman bir makine gibi zonkluyordu ve ağzımın içi kupkuru ve bok gibiydi ve sütten kesildiğim günden beri yediğim her şeyi kusacakmış gibi hissediyordum ey kardeşlerim.
“Okumak kimilerine yazmayı öğretir, banaysa yazmamayı öğretti.Edebiyat ve ibadet dahil, bir tür vecd hali yaratan bütün faaliyetlerin nihai amacı o faaliyeti yapmamayı öğretmek olmalı.”
Tarih sırasına göre anımsamaya çalışıyordum. Kış, bahar yada yaz fark etmiyordu, aynı geçiyordu günler. Gece vardı allahtan, karanlık vardı, yoksa bir günün bitip yeni bir günün başladığını fark edemezdim.