TURAN SABAN
@Turansaban19
Bir Garip Yolcu..
Tarih Seyyahı..
Olay Yeri İnceleme Uzmanı,CSI
Kamu Yönetimi ve Siyasal Bilimler, Adalet Meslek Yüksekokulu, CSI
Ankara
Ötüken, 19 Mayıs 1919
75 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Okuyun,okutun...
Muazzam bir kitap olmuş, çok bilgilendirici ,nesnel ve objektif bilgilere dayalı. Çok akıcı ve sürükleyici insan okurken bütün duyguları yaşıyor... Okullarda ders olarak okutulmalı. Bu ülkeyi bize VATAN kılan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün ecdadımızı, saygı, minnet ve vefa ile anıyorum.. Ruhları şad olsun.. İnsan kitabı okuduktan sonra biraz kendisinden utanıyor açıkçası.. Yılmaz ÖZDİL kitap yazmış gerçekten eline , emeğine ve yüreğine sağlık. Ülkesini seven herkesin okuması ve yakınlarına okutturması lazım.. 
Son Cüret 
Yılmaz Özdil
Nicelik olarak çoğalsakta, nitelik olarak çok azalmışız maalesef...
Trende şifreli bir telgraf geldi. Emir çavuşu 'henüz çözemedik' dese de inanmadı.
'Annemin öldüğünü biliyorum çocuk' dedi Mustafa Kemal Atatürk.
'Bir rüya gördüm, yeşil tarlalarla annemle dolaşıyordum. Birden bir fırtına çıktı, Anamı alıp götürdü.'
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün değerli annesi Zübeyde Hanım’ı, vefatının 99. yılında rahmet ve minnetle anıyorum.
TURAN SABAN yorumladı.
Bayezid, Timur'a meydan okuyan mektubunda, "gelmezsen eşlerin senden üç kez boş olsun, ben de senden kaçarsam eşlerim üç kez boş olsun" diye yazıyordu. Timur'un bu nâmeyi alınca, "İbn Osman aptal bir delidir" demiş, kadından böyle söz etmek Timur nezdinde büyük suçtu. Timur'un Avnik'te bu mektubu alınca, Bayezid'e karşı hareket etmeye kesinlikle karar verdi..
Sayfa 80 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı Devleti, Ankara Savaşı'ndan sonra,Fetret devri ve sonrasında da Timur'dan gerçekten çok korkmuş. Timur 'un oğlu Şahruh dolaylı yoldan Osmanlı da tarih yazıcılığının başlamasında etkili olmuştur.
II. Murad devrinde Osmanlı tarih
yazıcılığının başlamasında Osmanlılar ile Timurlular arasında yaşanan mücadelelerin etkili olduğu
görülmektedir. Bu anlamda Ankara Savaşı (1402) Osmanlı Devletinin devlet anlayışının şekillenmesi
açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Yıldırım Bayezid devrine kadar Osmanlı Devleti
Balkanlar’da ve Anadolu’da rakiplerine üstünlük sağlamıştır. Askerî ve siyasî başarılar Osmanlıların
geniş bir alanda hâkimiyet kurmasına neden olmuştur. Ancak 1402 yılında Ankara Savaşının
kaybedilmesi neticesinde Anadolu topraklarında kurulan birlik dağılmış ve eski beylikler tekrar
canlanmıştır. I. Mehmed devrinde elden çıkan toprakların büyük kısmı tekrar elde edilmiştir. Timurlu
Hükümdarı Şahruh’un II. Murad’a “nesep” üzerinden yüklenerek, yüksek hâkimiyetini kabul
ettirmek istemesi Osmanlı tarih yazımının başlamasında önemli bir etken olmuştur. II. Murad,
Yazıcızâde Ali’ye Osmanlı tarihine dair bir eser yazmasını emretmiştir. Yazıcızâde Ali, İbn Bibi’nin
El-Evamirü’l-Alâ’iyye fi’l-Umûri’l-Alâ’iyye adlı eserini bazı kısımları değiştirerek, ilaveler yaparak
çevirmiştir. II. Murad’a ve Osmanlıların nesebine dair eklenen kısımlarda Âl-i Osman’ın nesep
olarak Âl-i Cengiz’den daha yüksek bir mertebede bulunduğuna vurgu yapılmıştır. Şükrullah’ın
eserinde devam eden bu anlayış daha sonraki Osmanlı kaynaklarında kendini gösteren ve
Osmanlıların soyunu Oğuz Kağan’a ve Hz. Nuh’a kadar eskiye götüren şecerelerde kendisini
gösterir.
Osmanlı tarihinin Piri Halil İnalcık hocamda kaynaklarında bu bilgiye yer vermektedir.