FÎRÛZE (Fars.) :Yüzük, bilezik, küpe vb. kuyumculuk işlerinde kullanılan, açık mâvi renkte, şeffaf olmayan kıymetli taş, pîrûze
( mavimsi yeşilisi renk:Fîrûze eşarp)
Parmağında pırlantalı kafes üzerine oturtulmuş taşı irice bir fîrûze yüzük (Hüseyin R. Gürpınar).
Suları dâima fîrûze renginde, ağaçları her zaman tâze ve yeşil (Ahmet Hâşim).
Çeşm-i fîrûze-fam: Mavi göz
MÜNEVVER (Ar) :
1.Aydınlatılmış, aydınlık, ışıklı, nurlu
Büyük bir lamba yanıyordu. Her taraf münevverdi (Hüseyin R. Gürpınar).
“Medîne-i Münevvere: Nurlu Medîne.”
2.Tahsil, bilgi ve görgü sâhibi olan, fikrî meselelerle uğraşan kültürlü (kimse), aydın, entelektüel
Bu hareketi en münevver Rus zabitleri idâre ediyor (Reşat N. Güntekin).