Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üftade Bir Genç

İnsan bazısını dile getirdiğimiz bedenindeki zâhiri ve bâtınî hallere bakınca kendisini yaratan kudreti ve bu kudretin dilediğini yaratabilecek mükemmellikte olduğunu görür. Böylesine aşağı ve değersiz bir damla sudan; olgun, güzel, hikmetli ve şaşılacak bir varlık yaratan kudretten daha üstünü olabilir mi ?
Sayfa 72 - 1.cilt
Reklam
İnsan mükemmel bir hal üzere olduğu halde bile bir kıl ucu yaratmaktan âcizken muhakkak ki henüz bir damla suyken daha da âciz ve noksan durumdadır. Netice olarak insanın varlığından Cenâb-ı Hakk'ın zatının varlığı belli olur.
Sayfa 72 - 1.cilt
İnsanın yaratılışının aslından anlayacağı, varlığından evvel bir nutfe ve kötü kokulu bir su olduğudur. Onda ilk önce; akıl, kulak, göz, baş, el, ayak, dil, göz, damar, sinir, kemik, et, deri yoktu. Yalnızca beyaz şekilde bir suydu. Fakat sonrasında bütün bu hayret veren haller kendisinde meydana geldi. Peki, insan kendisi mi ortaya çıktı yoksa onu biri mi var etti ?
Sayfa 72 - 1.cilt

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geçmiş peygamberlerin kitaplarında onlara şöyle hitap edildiği bilinir: " Nefsini tanı ki Rabb'ini de tanıyasın "
Sayfa 71 - 1.cilt
Kendi içinde kaybolmuşsan, hayatının eskisi gibi olma ihtimali giderek azalıyor ve o saatten sonra nereye gideceğinin, ne yapacağının, nasıl yapacağının pek bir anlamı kalmıyor
Sayfa 64 - Doğan kitap
Reklam
Bu kadar fazla açıldığıma, içimi döktüğüme, kitap gibi konuştuğuma pişmandım. Karşımdakinin beni anlayacağından emin olmadan ne diye açılmıştım?
Yaşamak, karanlık bir denizin kıyısında yürür gibi kaybolmanın kıyısında yürümekmiş; insanın kendisiyle mesafesi dünyanın geri kalanıyla arasındaki mesafeden daha büyükmüş. Yalnızlık, hayatın içindeki küçük bir parça değil, hayatın kendisiymiş
Sayfa 12
Sırların gönülde gizli kalırsa o muradın çabucak hasıl olur; dedi. Peygamber demiştir ki:"Her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir." Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yeşillenmesi ile neticelenir. Altın ve gümüş gizli olmasalardı, madende nasıl musaffa olurlar, nasıl altın ve gümüş haline gelirlerdi?
Sayfa 28
"Allahtan edebe kavuşmayı dileyelim.Edebi olmayan kimse Allahın lütfünden mahrumdur"
Sayfa 25
Ölüme ağlama. Kalbe bak. Hata ve isyan ile pişman, ibadet ve taat ile neşveli değilsen zaten ölüsün.
Sayfa 17 - Dergah yayınları
Reklam
Size şunu söylemeliyim, duygularınızı şişelere doldurup durmaya sabır denmez. Aslında biriktirdiğiniz şey barut tozudur, ve en sonunda patlar.
Sayfa 72 - Timaş yayınları
Gerçek liderlik, Peygamberi liderlik ve Allah Resulü'nün liderliği, kendine tâbi olan, fedakarlıkta bulunan insanlara birer hizmetkar ve köle gibi sonsuz bir bağlılık içinde olmaktır.
Sayfa 101 - Timaş yayınları
"Gece her şeyin üzerini örter, diye düşünür insan. Oysa gecenin örttüğünden çok hatırlattıkları vardır. Hatırlatırken sarstıkları, sarsarken suskunlaştırdıkları, suskunlaştırırken acıttıkları."
Sayfa 31
"Nerde olursanız olun ölüm size ulaşır.Hatta çok sağlam kalelerde olsanız bile" ayeti kerimesi geliyor aklıma. Uyanış filmindeki "Hangi güzel yüzdür ki toprak olmadı" beyiti zerrelerime yayılıyor.
Sayfa 53 - Genç kitaplığıKitabı okudu
"Söz kifayetsiz kalacaksa , susmalı insan.. Fazladan izahat lisânen kabahattir."
Kalbime saklanıyorum. Anne babasının kavgasından korktuğu için masanın altına saklanıp, ellerini kulaklarına bastırarak hıçkıra hıçkıra ağlayan bir çocuk gibi; anlamsız savaşlardan, ucuz kavgalardan, basit hesaplardan kaçıyor, kalbime saklanıyorum. Bugün var, yarın yok mevzuların hengâmesi içinde ölüp gitmektense, dünlerin yarınlarda da var olacak olan, hakikat incilerini toplayarak yaşamak daha insanca geliyor bana.
Reklam
"Bütün sevdiklerimle dostluğum devam etmiyor; mutlaka araya bir engel giriyor; ya gözden kaybolmak, ya ölmek, ya düşman olmakla yahutta başka bir tehlikeyle elden çıkıyor" sözünü amma da çok söylüyorsun. Sana şöyle derim: Bilmezmisin, ey Hak dostu , ey odak noktası , ey gözleri üzerine çeken, ey kıskançlığa hedef olan kişi, aziz ve celil olan Allah çok kıskançtır, seni sırf kendisi için yaratmıştır. Sen ise başkalarının olmak istiyorsun. Aziz ve celil olan Allah'ın ne buyurduğunu duymadın mı : " Allah onları sever , onlar da O'nu severler" (Maide,54) "Ben cinleri ve insanları yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat,56)diyor.Rasûlüllah(sav)'in şu sözlerini duymadın mı: "Allah bir kulunu sevdi mi onu sıkıntılara mübtela kılar. Eğer sabrederse, kendisine alır." 'Ya Rasûl Allah kendisine almak ne demektir' dediler. "Geriye ne mal ne evlat bırakmaz" dedi.
Sayfa 97
Sevgili dost, Üzüntülerimiz, günlük hayatımızdaki ödevleri bile normal şekilde yapmamızı engelliyor. Kederin ağına takılan balıklar, çırpına çırpına ölüyorlar. Mutluluk bir seyahat şekli olması gerekirken, bir türlü ulaşılamayan hayali istasyonlar haline geliyor. Yüzlerimiz, hüznün yüzlerce elbisesinden hangisini seçeceğine bir türlü karar veremiyor. Aynı hava sıcaklığında bir gün üşürken, bir başka gün terleyebiliyoruz. Bir gün kahkahalarla güldüğümüz bir espriye, bir başka gün tebessüm etmekte zorlanıyoruz. Su bazen sıfır derecede donmuyor, bazen kaynamıyor yüz derecede. O halde 'Bizi mutlu kılan şey şartlardan çok, ruhumuzdur.'