Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ufuk Kara

Ufuk Kara
@UfuklKara
Matematik Öğretmeni
Akdeniz Üniversitesi
24 Ağustos
13 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Belki bininci kez, yaşadıklarında neyin yalan, neyin gerçek olduğunu düşündü. En kötüsü de oydu işte: Hayatının en mutlu dönemine bakıp, yaşadığı mutluluğun gerçek olup olmadığını bilmemek.
Sayfa 479Kitabı okudu
Reklam
O kadar uzun zaman olmuştu ki... Onun ne kadar şahane bir duygu olduğunu neredeyse unutmuştu. Ama işte oradaydı: Sönmek üzere olan bir kamp ateşinin o sıcak, dumanlı ve insanın içini alabildiğine dolduran kokusu. Aşk.
Sayfa 461Kitabı okudu
..."Schopenhauer, tüm sıkıntı ve üzüntülerin kaynağında İrade'nin arzuları olduğuna inanır çünkü tatmin edilmemiş bir arzu, bizi özlemle dolu olarak bırakır, tatmin edilen bir arzunun yerini bir yenisi alıncaya kadar da can sıkıntısı yaşatır."
Sayfa 350Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamımız boyunca kaç kere emin olmadığımız konularda kararlar alıyorduk? Her gün bilinmeyene doğru kaç küçük adım atmak zorunda kalıyorduk?
Sayfa 473Kitabı okudu
Tomás, ortada yeterli veriler olmayınca herhangi bir şeye inanmayı her zaman saçma bulmuştu. İnsanı inanca ancak araştırma, bilim ve bilgi götürebilirdi; cehalet, dogmalar ve kuşkuların yadsınması değil. İnanç kör olamazdı, bilgiden geçmek zorundaydı. Hiçbir gerçek tartışılmaz sayılmamalıydı. Ortada hiçbir güvence olmadığı halde inanan insanları batıl inanç sahibi, kolay kandırılır, saf zihinler olarak görüyordu. İnanç, ancak bilgiye dayandığı zaman değerli olabilirdi.
Sayfa 472Kitabı okudu
Reklam
Matematik
Edmond, "On birinci yüzyılın sonunda dünyadaki en büyük entellektüel keşifler Bağdat ve çevresinde yaşanıyordu," dedi. "Sonra tüm bunlar neredeyse bir gecede değişti. İslam tarihinin en nüfuzlu şahıslarından bir din âlimi, yazdığı bir dizi ikna edici reddiye ve risaleyle Eflatun ve Aristo'nun felsefesini eleştirdi ve rivayete göre matematiği 'şeytan felsefesi' ilan etti. Bilimsel düşünceyi küçümseyen olaylar dizisi bu şekilde başlamış oldu"... *reddiye: bir düşünceyi, bir öğretiyi çürütmek için yazılan yazı.
Sayfa 113Kitabı okudu
Tanrı Sorunsalı
"İnsanoğlu, tanrı hakkındaki düşüncelerinin gerçekçi bir muhasebesini yapacak olursa; tanık olduğu olayların bilinmeyen ve de gizli kalan nedenlerini dile getirmek için çoğu zaman tanrı sözcüğünü kullanır. Bunu, nedenlerin kaynağını bulamadığı, doğal olanın kaynağının anlaşılır olmaktan çıktığı zaman kullanır. Kişi, nedenlerini birbirine bağlayan zincirin halkalarını kaybettiği anda sorunu tanrıya bağlayarak çözer. Bu yüzden, bir şeyin oluşunu tanrıya bağladığında, aslında zihnindeki karanlığın yerini, hayret duygusuyla önünde eğildiği alışılmış bir sese terk eder, kaybeder." *Doğanın Sistemi- Londra, 1770.
Genetik
"Dünyada genetik değişikliğe uğramamış tek lahana budur," dedi. "Oysa siz onu yiyemediniz. Diğer bütün lahanalar, özellikle de süpermarketlerde satılan bunlar genetik olarak üzerinde oynanmış olanlardır." "Nasıl yani?" "Durum tamamen bu," diye üsteledi Profesör Hummans. "Doğal lahanalar tüketilemeyecek kadar acıdırlar. Hayvanların kendilerini yemesine engel olmak üzere geliştirmiş oldukları savunma mekanizmasıdır bu. Peki insanlar onları yenilebilir hale getirmek için ne yapmışlardır? Genetik yapılarında değişiklik yapmaya başlamışlardır." "Nasıl değişikliler yani?" diye sordu Grossman. "Siz şimdi süpermarketlerde satılan lahanaların laboratuvarlarda geliştirildiklerini mi ima ediyorsunuz?" "... binlerce yıldır tarımla uğraşanlar daha lezzetli ve daha kolay yetiştirilen yeni bitkiler üretebilmek için ekinleri melezliyorlar."
Sayfa 335Kitabı okudu