Eflatun:
"Beni affedin efendim. Bir yanlış anlama da olabilir ama, beni siz mi çağırdınız? Bana siz mi 'Gel' dediniz?"
Şeyh:
"Biz insanlara 'Gel' diyenleriz. Doğru yere geldin."
"Her musikî, sesin değil de, aslında sessizliğin bir taklidi. Musikî sessizliğe ne kadar yakınsa, o kadar da mükemmel olur. Kulakları hassas olduğu halde hiçbir şey işitmeyen kişi, O’nu dinliyordur. Sessizlik de bir perdedir. Sessizliği işitebilirsin. 'Es' bile bu perdeye kıyasla, ses'tir. İnsanlara neyi söylediğimi ve onlari neye davet ettiğimi hemen hemen kimse anlamadı. Oysa onlara Ney'i ve ondan üflenen nefesini anlatmış, hepsini Ney'e davet etmiştim. Kulağı olan işitti.."