"Ama farz edelim ki bu hiçbir zaman paylaşılmış bir deneyim olmadı! Farz edelim ki iki insan hayli farklı deneyimler yaşadılar. Ve farz edelim ki bunlardan biri, yanlışlıkla kendi deneyiminin öbürününkiyle aynı olduğunu sandı."
Bir şeyden korktuğun için değil, kendine iyi geleceğini bildiğin için yaptığın şeyler sana anlam katar. Ve işin güzel tarafı, sonucu başarısızlık olsa bile anlamlı şeyler yaptığın zaman iyi hissedersin, bu huzuru ancak yaşayanlar anlayabilir.
Bütün okullardan bütün filozofları birleştiren genel bir anlaşma varsa o da en iyi şeyin ruh ve beden rahatlığı olduğudur; ama bu rahatlığı nerede, kimde ve nasıl bulabilirsiniz?
Kralların beni şaşırtan tarafı, hayranlarının bu kadar fazla olmasıdır. Her şeyimizi emirlerine verelim, ama düşüncemiz bize kalsın. Önlerinde bükülen dizlerimiz olsun, aklımız değil.
Kendimiz gittiğimizi düşünüyoruz, ama aslında götürülüyoruz. Irmağın hızlı ya da ağır aktığı yerde bulunan dal parçasının akıntıya göre hareket etmesi gibi. Yaşamımızda gizli bir el var ve biz farkında olmadan o eli tutuyoruz.
Bile bile düşmanın üstüne gelmesini sağlamak delice bir davranış, ama çıkmaz bir yolda sürekli can korkusu ile yaşamaktansa bana böylesi daha iyi gelir. Korunmak için yapacağınız her şey size kaygı, kuşku ve belirsizlikten başka şey getirmeyecek; en iyisi cesur ve kararlı bir yürekle ne olacaksa olsun dersiniz. Üstelik belki de bir şey olmaz diye bir avuntunuz da olabilir.
Yunanlılarda kulağın delinmesi kölelik belirtisiydi, biz ise süs için deleriz. Diğer kabilelerde tapınağa girene dokunulmazken, İskitler yabancıları tapınaklarında kurban edermiş.