belki derimde
-pek fazla-
yara bere bırakmamış
Olabilirsin
ama ruhumun her yerinde
böğürtlen renginde
devasa çürükler
bıraktın.
—nasıl biri olurdum hâlâ merak ederim.
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularına bağlı kalabilirler; başkaları ise, duygularını herkesin ortasında çene çalarak heba ederler, güvendikleriyle köreltirler, onlar aşk hakkında çok şey duymuş ve okumuşlardır ve aşkın paylaşılan bir kader olduğunu bilirler. Aşkla bir oyuncakmış gibi oynarlar, ilk sigaralarını içen delikanlılar gibi, onunla havalarını atarlar.
Ya ben, benim güvenebileceğim kimsem yoktu, kimse bana bir şey öğretmemiş ve beni uyarmamıştı, deneyimsiz ve bilgisizdim: Bir uçuruma atlarcasına kaderime teslim olmuştum. İçimde yeşeren ve açılmaya başlayan ne varsa, güveneceği liman olarak sadece seni biliyordu, seni hayal ediyordu.
' Doğru. Ben sadece sahnede iyi adam rolü oynarım ve bu, bana her zaman çok komik gelir, bu yüzden de seyirciler güler. İyi insanın komik ve acınacak biri olduğunu görmek seyircinin hoşuna gider...'
Sanki sarılacağımız hiçbir ip kalmamış. Sanki boyanacağımız hiçbir boya yok. Sanki daha yakın, en yakın olabilme imkanı için vücudumuzun alacağı hiçbir şekil, sanki alnımızı koyacağımız bir alınlık temiz bir yeryüzü kalmamış.
Asla gerçekleşmeyecek tutkuların tohumları ekildiğinden
İyi, kötü, günah, ceza eksik olmamış peşimizden
Daima yolunu kaybetmişiz, çaresiziz biz
Bunları alt edecek irade çıkmıyor içimizden