Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yağmur Iğdır

Yağmur Iğdır
@Yagmur20_
Merdümgiriz
Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum.
Reklam
Kalbimin kuşları Hep sana göç ediyor Çünkü bildikleri En sıcak ülkedir Senin yüreğin
Bütün zahirî sükûnetime rağmen kafamın içi bir harp, bir ihtilal sahnesi gibiydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Güven kırık bir pencereydi. İçeri süzülen soğuk beni kuşatıyor, kalbimin ısınmasına asla izin vermiyordu. Kırık camın parçaları her seferinde içime batıyordu.
Senin için dünyayı karşıma almışımda sen onlar daha kalabalık diye o tarafa geçmişsin gibi.
Reklam
Herkesin akıllı olmasını beklemenin, çok uzun süreceğini anladım, Sonya. Birde bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini... İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini!
Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere; Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere...
Öyle insanlar vardır ki yalnızca bilmediğini bilmemekle kalmaz, her şeyi bildiğini iddia eder.
"Gerçekten sessiz biri misindir?" Gülümsedi, "kimin dinlediğine bağlı."
Benim, kıyısında bir saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı.
Reklam
Hiç kimseye sizi yanlış tanırlar korkusuyla kendinizi açıklamaya çalışmayın.
Uğruna bütün hayatımı bir kenara atmaya hazır olduğum bir insan için, elinin tersiyle kovalayacağı bir sinek kadar değerim yoktu.
Sevgi değiştirirdi, acı değiştirirdi. Değer verdiğin bir insanın değiştiğini görmek ise, seni baştan aşağı yaratırdı.
Kendi ayıbını örtmek isteyen başkalarının yüzüne kara çalar.
"Kendiniz olun!" Fazlasını olmaya çalışırsanız bir hiç olursunuz."
Istırabına sabır ile katlanırdı, çünkü nedenini başkalarında değil, kendinde arardı.
Reklam
Tüketen insanın üreten insandan daha değerli olduğu bu yanlış ve ahlaksız döneme tahammülüm kalmamıştı artık.
Sayfa 134Kitabı okudu
Kaba dilin sözcükleri celladın kızgın demiriyle eğrilmiş, sertleşmiş gibidir. Bazılarının dumanı sanki hâlâ üzerindedir.
Artık çocuk olmadığımı biliyordum, ama 'yetişkin' de değildim. Çocukluğun neşeli umursamazlığı ve yetişkinliğin acısı ve hayal kırıklığı arasında asılı kalmıştım.
Umut biterse hayat biter mi?
Rüzgar, aceleci bir çoban gibi bulutları önüne katıp hızla sürüklerken kararsız güneş ışıkları bir belirip bir kayboluyordu. Güneş, bu kötü talihe şahitlik etmek istemiyormuşcasına, bulutların arkasına gizlendi.
Sayfa 220Kitabı okudu
Az kaldı ona söyleyecektim. Her şeyi anlatacaktım… Peki ama, hakkımda ne düşünürdü? Gayet haklı olarak, benden nefret ederdi.
Sanki varoluşumuz, yaşamımız birtakım anlamsız, saçmasapan rastlantılara bağlı değil de daha derin ve kavrayamadığımız bir anlamı varmış gibi duyumsarız ve itiraf etmesek bile herkesin hoşuna gider.