Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yakup Açış

Körler ülkesinde tek gözlü kral olur.
Reklam
… eğer bir avuntu olacaksa, her eylemimizden önce o eylemin tüm sonuçlarını öngörmeye, ilk olarak kesin sonuçlarını, sonra kuvvetle muhtemel sonuçlarını, sonra gerçekleşmesi mümkün olanları, sonra da hayal edilebilir olanları ciddi ciddi hesaplamaya kalksak, yerimizden bile kımıldamayacağımız da doğrudur.
dünyadan öylesine uzağız ki çok geçmeden kim olduğumuzu bilmemeye başlayacağız, adımızı bile hatırlayamayacağız, zaten adlarımız ne işimize yarayacak ki, burada başka bir köpek ırkı gibiyiz, birbirimizi havlamasından, konuşmasından tanıyoruz, geriye kalan şeyler, yüz hatları, göz, ten ve saç renkleri önemsiz, sanki yoklarmış gibi…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım.
Reklam
Kırılgan yaşamlarımızın her ânında başımıza gelebilecek beklenmedik olayları düşünecek olursak, her yeni gün bir mucizedir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Taştan fışkıran bir pınar ol, suyu tutan bir kuyu olma.
Sayfa 205Kitabı okudu
Hepimiz kendi dünyamızda yaşıyoruz. Ama yıldızlı bir gecede gökyüzüne bakarsan, oradaki binlerce dünyanın birleşerek takımyıldızlar, güneş sistemleri, gezegen toplulukları kurduklarını görürsün.
Sayfa 170Kitabı okudu
Yeniden yaşamaya başlamak istiyorum. Hep yapmak istediğim, ama cesaret edemediğim hataları yapmak… Yeni arkadaşlar edinmek, bilge olabilmek için deli olmak gerektiğini onlara da öğretmek isterim.
Sayfa 160Kitabı okudu
Günlerden bir gün, hayatın zaten bunlardan başka bir şey olmadığını, tasalanmanın gereksiz olduğunu, hiçbir şeyin değişmeyeceğini anlayacağım. Ve kabulleneceğim.
Reklam
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.
Sayfa 102Kitabı okudu
“Acımak… Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniyim. Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir…”
Zehirli Sarmaşık
solgun akışında bir akşamın beni ince ince zehirle parmaklarının tınısından belli aşkın yorulduğunu hatırladığın habersiz bir kuğuya dokundurduğum zifiri geçmişine senin bacaklarındaki üzgün ırmakla sevgiline sevinerek gidişin derin bir sızıdan yaptım zehrini ölmeyecek kadar.. hazda büyüttüm bu geçen suları ezberle beni ince ince zehirle
Ansızın
ağlıyorum oysa ben içimde sıvı kalmadı sanıyordum çoraklaştı tuz kayaları kum kesif kum sivrile sivrile ilerliyor benim zihnim bu eşsiz sükûta doğru içinde geçmiş ormanların uğultusu ışıklar yeraltından gelen
Blink’in ilk görevi sizi çok basit bir hakikate ikna etmek; çok düşünmeden veya ani alınan kararlar, ince ince ve dikkatlice düşünülmüş kararlar kadar iyi olabilir.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.