Cumhuriyet devrimini, Atatürk ilkelerini, tam bağımsızlık inancını Cumhuriyet burçlarında birer bayrak gibi yine yükseltmeye devam edeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız...
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
Ben müslümanların halifesiyim. Bu makamda bulunmamı isteyip istememek Müslümanlar için bir haktır. Lakin bu yahudi(karasu efendi) bu heyette ne sıfatla bulunmaktadır!?
Subay, bizim yaşadığımız kısma geçip anneme, çocuk öyle ciyak ciyak ağlayıp geceleri kendisini uykusundan etmeye devam ederse, onu “dışın-dışın” yapacağını söyledi tabancasını işaret ederek. Geceleyin, erkek kardeşim ne vakit öksürecek ya da ağlayacak olsa, annem onu bir battaniyeye sardığı gibi dışarı fırlıyor ve kardeşim sakinleşene, tekrar uykuya dalana dek onu kucağında sallıyordu.
Mutfağa bırakmıyorlardı bizi, orada yalnızca kendileri için yemek pişiriyorlardı. Küçük kardeşim kokuyu almış, yerde emekleyerek kokuya doğru gitmiş. Zaten her gün bezelye çorbası pişiriyorlardı, o çorbanın kokusu çok yoğun olur. Beş dakika sonra kardeşimin haykırışı kapladı evi, korkunç bir çığlık. Mutfakta üzerine kaynar su dökmüşlerdi.