Nihayet, ihtiyarlık yani ikinci çocukluk geliyor, vücut kuvvetten düşüyor; damarlar sertleşiyor, fikirler titriyor, bulanıyor. İşte o zaman gökyüzü bizi tekrar kendine doğru çekmeye, kulağımıza gizli seslerini duyurmaya ve ezelî masalıyla, vehimleriyle, boş ümitleriyle bizi büyük bir uykuya hazırlamaya başlıyor.