Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yahya Çalışkan

Yahya Çalışkan
@YhyclskN
“Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum.”
Lisans
Ankara
523 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Ben bir günde bu hale gelmedim. Ben umudumu tırnaklarımla kazıya kazıya kaybettim.
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
Gelecekte ne olacağından sana ne! Nasıl olsa, dönüşeceğin o insan senden çok farklı biri olacak. Kurduğun hangi hayalin gerçekleşmiş olduğunu görmek için orada olmayacaksın bile. Onun için, geçmişi de geleceği de boş ver.
Sayfa 194Kitabı okudu
Hiçbir dünyalı bu dünyaya dayanamaz ya da katlanamaz ya da yalan söyler ya da küfreder ya da ölür ya da bölünür ya da kopar ya da tapar ya da kusar ya da susar ya da kaçar ya da kırar ya da kalır ya da ayırır ya da okur ya da korur ya da doğurur ya da bo- ğulur ya da dağılır ya da bağırır ya da sarhoş olur ya da âşık olur ya da koşar ya da yürür ya da durur ve kurur ve solar ve sorar ve kazar ve yorar ve dolar ve boşalır ve kasılır ve kalır ve yaratır ve inanır ve yaratılır ve savaşır ve yaralanır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve dener ve yanılır ve yazar ve dayanır.
Sayfa 161Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutsuzluk her şeye rağmen yaşama isteğidir.
Sayfa 159Kitabı okudu
Sevgili İnsanlar, Açıkçası, birbirinizi gebertmeniz kesinlikle umurumda değil. Evrensel olgunluğun en alt mertebesine bile ulaşa- mamış bir sürü olduğunuz için ilgi alanıma girmiyorsu- nuz. Yine de, ne yazık ki doğam gereği en sadık dostunuz olarak size kim olduğunuzu söylemek benim görevim. Sizler insan değil, birer silahsınız. Tetikleriniz var. Bedenlerinizin her noktası tetiklerle dolu. Zihinleriniz tetiklere boğulmuş. Sizi ateşlemeden size dokunmak ya da sizinle konuşmak mümkün değil. İstediğiniz kadar birbirinizi bombalayabilir, birbirinize mayınlı tuzaklar kurabilir ve birbirinizi uykularınızda vurabilirsiniz. Ne istiyorsanız yapın! Ama bu kan kokusuna bir çare bulun çünkü artık nefes alamıyorum. Köpek
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
İnsan dediğin, doğum tarihiyle ölüm tarihi arasındaki tire kadar!
Sayfa 150Kitabı okudu
YERALTI EDEBİYATI: Efendim bugüne kadar yazılmış en sert ve karanlık metinler bende... Nasıl desem... Benim reyonda her şey var yani: Alkol var, şiddet var, uyuşturucu var, seks var... MİTOLOJİ: O da bir şey mi! Bende babasını öldürüp öz ana- sının peşinden koşan Oedipus var! Esas yeraltı edebiyatı benim! DİN: Güldürmeyin lan beni!
Sayfa 150Kitabı okudu
Her biri birer yalıtım malzemesine dönüşmüş olan insanlar, aynı ülkede ancak farklı gezegenlerdeymiş gibi ya da aynı gezegende ancak farklı galaksilerdeymiş gibi yaşamaya devam edecektir. En önemlisi de... Unutmayınız ki ucuz ve kaliteli olmasının yanında insan eti en tasarruflu yalıtım malzemesidir. Çünkü doğru kullanıldığında "bir ölür, bin dirilir."
Sayfa 145Kitabı okudu
İnsanı borçlandırın. Bunun için de işlerliği kanıtlanmış bir yol izleyebilirsiniz. Tek yapmanız gereken, kentlerinizin kaldırımlarında stantlar kurmak ve insanlara, gelirlerinin beş katı harcama limitlerine sahip kredi kartları dağıtmak. Öğrenmeyi öğrenmesini engelleyerek birey olmaktan alıkoyduğunuz insan, haliyle bilinçli bir tüketici de olamayacak ve daima borçlu kalacaktır. Böylece borçlarından başka hiçbir konuyla ilgilenmeyecek ancak yine de telefonu, arabası ya da televizyonunu her yıl yenileyebilmek için kredi kullanmaya devam edecektir. İletişimin bütün kanallarını denetim altında tutun. Denetim altına alamadığınız bir kanal varsa kapatın, yakın, yıkın. Var olmakta ısrar ediyorsa üstüne nükleer bomba atın. Atomik patlama sonrası bir hamamböceği gibi hâlâ hayattaysa ayağınızla ezin. İletişim kanallarında gerçeğe ilişkin tek bir bilginin bile yer almamasına özen gösterin. Bunun için de özellikle "zıt anlam" uygulamasını kullanın. Yani neyi gizlemek istiyorsanız aksini iddia edin. Örneğin, bütün iletişim kanallarını denetlemeye başladığınız günün akşamında şöyle bir açıklama yapın: "Dünyanın en özgür basını burada!" Hatta "Evrenin..." de diyebilirsiniz. Son olarak da yalıtımın sistemlerinin en büyük düşmanı olan duyarlılığın bir kas olduğunu unutmayın. Eğer insana o duyarlılığı çalıştırma isteği ya da imkânı verirseniz bütün çabalarınız boşa gider. Bu noktada duyarlılığın hayati tehlike arz eden bir duygu/düşünce/davranış olduğuna ilişkin düzenli hatırlatmalar yapmakta fayda var.
Sayfa 144Kitabı okudu
İnsanı dikkatli biçimde ambalajından çıkarın. Doğumunun sorunsuz biçimde gerçekleşmesi için gereken tıbbi özeni gösterin. Unutmayın ki toplumsal bir inşaat malzemesi olarak yatırım yapacağınız insanın sağlıklı bir bedene sahip olması, kuracağınız yalıtım sisteminin ömrünü uzatacaktır. İnşa edeceğiniz topluma aşılamak istediğiniz dogmalar, önyargılar vs. neyse, insanı da o yönde bilgilendirin. Bu noktada eğitim hayatı boyunca asla "öğrenmeyi" öğrenmemesine imtina gösterin. Aksi takdirde bilgiye kendi başına ulaşacak ve er geç bir yalıtım malzemesi olmayı reddedecektir. İnsanın doğal olarak gelişecek bütün bireysel özelliklerini önceden tespit edip yok etmelisiniz. Bu aşama son derece önemlidir zira bireye dönüşmüş insan, yalıtım sisteminizde çürümelere neden olacak ve bu çürüme çevresindeki diğer insanlara da sıçrayacaktır.. İnsanı "öteki" kavramından o denli korkutmalısınız ki sırf benzerleriyle yaşamayı sürdürebilmek adına, gerekirse ölmeyi ya da öldürmeyi göze alabilecek noktaya gelmeli. Kendinden farklı olanla birlikte yaşamayı kabul eden hatta bundan mutluluk duyan bir insanı yalıtım malzemesi olarak kullanmanız mümkün değildir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Gidiyorum. Hiçbir şey olmamış gibi. Aslında gerçekten de hiçbir şey olmadı. Olmuyor. Sadece insanlıktan çıkıyorum, o kadar…
Hayat, tabelaya sığmadığı için gittikçe küçülen harflerdir.
Her şey bitmemişti, korkunun yerini öfke aldığı sürece hiçbir zaman her şey bitmeyecekti.
Sayfa 518Kitabı okudu
Büyük asfaltlarda göçmenler çoğaldıkça, batıda panik başladı. Mal sahipleri mallarına bir şey olacak diye korkmaya başladılar. Ömürlerinde açlığı görmemiş olanlar, açların gözlerini gördüler. Ömürlerinde hiçbir şeye hırsla yapışmamış olanlar, göçmenlerin gözlerinde bu hırsın alevini gördüler. Şehir ve şehir dolaylarının insanları, kendilerini korumak için bir araya geldiler; her insanın çarpışmaya girişmeden önce yaptığı gibi, kendilerinin iyi, istilacıların kötü olduklarına kendilerini inandırdılar. Dediler ki, "Bu Allah'ın belası Okieler pis ve cahil insanlardır. Yozlaşmış, seks düşkünü heriflerdir. Bu Allah'ın belası Okieler hırsızdırlar. Gördükleri herhangi bir şeyi çalarlar. Onlarda mülkiyet kavramı yoktur."
Sayfa 341Kitabı okudu
3.627 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.