Alıntı
'"Bazen elektrikler kesildiğinde bütün aletler,saatler sıfırlanıyor ya, keşke hayatta bazen öyle olsa (Yılmaz Erdoğan)"'
Kendimce;
Geçmiş sayfaların dolu olması, hayatın boş sayfalarına engel değil.
Bugün ders çıkardığım Öğrenci-Öğretmen ilişkisi;
-Öğrenci kendi üzerine vazife olmayan şeyleri gereğinden fazla vazife edinmesi.
-Bazı Öğretmelerin öğrencilerle yaşadığı bazı spesifik olayların etkisini günlerce gündemden düşürmemek için her fırsatta anlatma isteği.
(Şimdilik aklıma gelenler bu kadar)
Sanki Melankolik ruh haline kendi kendine hayatında tıkanmış damar yollarını açan, bir cerrahi operasyon yapan betimlemelerle doldurulmuş bu kitap
Düştüm ve kalktımlarla dolu...
''Neden inişli çıkışlı bir yaşam felsefesinin
yerine, bir yerden başlayıp aynı istikamette seyreden , güzergahında başka ayrımlara, tali yollara yer vermeyen bir yaşamı anlatmazlar ki"
Ve yaşam hep çirkin gözüktü gözüme.
Gerçekte hem öyledir hem de öyle değildir,ama tutkulu kişiler için akıl iyi bir klavuz olamaz, bende az kalsın uçurumu boyluyordum.
Nöbet tuttuğum yerde bazı öğrenciler var, bin kere değil milyon kere aynı lafı tekrarlasan yine de ben aynı bildiğimi yaparım diyor.
Ne okuma derdi kalmış, onu da geçtim hiç mi
insan kendini tuhaf hissetmez kendisine yaptığı işkenceden.🧐
2 saat boyunca suratıma baktıkları kadar kitaba bakmadılar.😠
Kendilerine yakistiracak artık kelime, söz
benzetme,betimlemeler artık kifayetsiz kaldı.
İnsanlar kitapların en iyi arkadaş dost olduğunu söyler; Gerçekten dengeli bir dost bulursanız zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz.
Şuan bir abi ile 2 demlik çayı devirdik😀