"Zaman bizi değiştiriyor. Her gün bir parçamız değişiyor; yediğimiz, içtiğimiz vücudumuza katılıyor, yılanların deri değiştirmesi gibi eskiyen kısımlarımız ölüp gidiyor, yerlerine yenileri geliyor. Her geçen gün eski halimizden biraz daha uzaklaşıyoruz."
Bazı şeyler vardır Alex, ne zaman öğrendiğini, kimden duyduğunu bilmezsin, ne kadar uğraşsan da hatırlayamazsın ama hakikatin ta kendisi olduğunu bilirsin ve en çok da böylesinden tedirgin olursun.
“Sana seni seviyorum diyemem belki ama kalabalık bir ortamda gülerken ilk senin gözlerine gülümserim ve eve giden kısa yolu seninle birkaç adım fazladan atabilmek için uzatırım. Bazen de bilerek adresi kaybederim. Bilmem ki anlaman için bazen elimi kaybeder, elinde ararım. Bazen de ezbere bildiğim şarkının nakaratında saçmalarım. En güzel kelimelerle kurduğum cümlenin devrilmesini seyrederim. Konuşurken aniden bir kekeme oluveririm. Bazen de yağmurlu havada şemsiyeyi başımız yerine yağmur ıslanmasın diye tutarım. Kaybolur ayaklarım, aniden topallayarak sana yaslarım omzumu, anla ama sana seni seviyorum diyemem, anla. Hadi elimi tut, gökyüzü bulutlardan düşüyor.”
"Asıl dünyada muhabbetin ne olduğunu bilmeyenlere, o yüce hissi takdir edemeyenlere, kalplerinde mukaddes, aziz bir hayal taşımayanlara acımalısınız... Dünyada sevmek, sevilmek kadar bahtiyarlık var mı zannedersiniz?"
Tu der sühan şodi ve lezzet ez şeker gom şod
Tu leb geşudi ve sirabi ez güher gom şod
Sen konuştuğun zaman şekerin lezzeti azaldı
Sen ağzını açtığında cevherin özü kayboldu.