"Bilimkurgu sayesinde köşenin ardında ne olduğunu hayal edebiliriz. Bu türü bir uyarı ya da zamanı, uzayı ve ilerlemeyi keşfetmenin bir yolu olarak kullanırız. Geçmiş dönemlerde denizleri aşan ya da vahşi batıda yük arabaları süren veya aya çıkan insanların aynısı artık Mars’a ve ötesine insan göndermenin hayalini kuruyor. Bu insanlarla muhtemelen mızrakların uçlarını sivrilten ya da dikiş dikmeyi ve ateş yakmayı öğrenen meraklılarla da aynıydı. Bundan sonra ne olacak? Orada ne var? Bu sorular aklımdan çıkmıyor."
"Gülümseyişlerin bana olsa, mutlu bile olabilirim! Yaşam nedir? diye sorsalar bana, hiç düşünmeden cevap veririm. Yaşam bir filmdir! Mutlak bir sona giden, siyah beyaz bir dram filmi..."
euron kardeşine döndü, mavi dudakları yarım bir gülümsemeyle kıvrıldı. “belki de uçabiliriz. hepimiz. yüksek bir kaleden aşağı atlamadığımız sürece nasıl bilebiliriz?”
Tekniğin mükemmelleştirilmesini umut etmiyorum, ama bir taslak, bir tür iskelet, yol göstermek için kullanabileceğin bazı ilkeler elde etmiş olabilirdin.
Sevgili 1000kitap kullanıcıları ilk incelememi yazıyorum; bence sevgili İlber Ortaylı'nın bu kitabının bazı konularda çok sığ kaldığını düşünüyorum, her ne kadar gençlere güzel tavsiyelerde bulunsa dahi o istenen verimi bence yakalamamış gibi duruyor. Bazı konularda "özellikle bir şehirde nasıl gezilir kısmı" böyle meraktan uzak geldi. Bu incelemeden kitabı kötü bulduğumu düşünenler olabilir lakin kitap bazı sorulara ciddi olarak güzel cevap vermekte ama dediğim gibi bazı konularda yetersiz, istenilen şeylere cevap vermiyor. Buradan İlber Hocamıza sevgilerle.