Pisagor’u hiç görmeden*, yalnızca derslerini dinleyerek, beş yıl boyunca seslerini çıkarmazlardı. Ancak bundan sonra onun evine kabul edilir ve onu görmelerine izin verilirdi.”
Sayfa 381 - *Çünkü geceleyin ders veriyordu.Kitabı okudu
İyi ki bi' dik üçgenlerdeki malum kenar bağıntısını ispatladın sanki yıldızlara uzandın.. Ne narsist ne kurumlu biri imiş.. Bu münasebetle gönlümüzün reisi Hippasus'u rahmetle yad ediyorum. Unutmadık seni reisim..
Enteresan, ben de hep böyle düşünmüşümdür. Etrafı aval aval seyredip üstüne ampır ampır konuşan tiplerin asla kendileriyle konuşabilecek bir kalitede olduğuna inanmadım. İnsanı npc pozisyonundan kurtaran bir vasıftır kendiyle konuşabilmek. Sorgulama, yorumlama, çözümleme, tasımlama ve en önemlisi özgün tespit yapabilme kabiliyetlerinin başlangıcı olarak insanın kendiyle konuşabilmesi olduğuna kanaatim vardır. Bukowski'nin benle aynı düşünmesi ilk anda bir dumura uğrattı. Umarım öylesine değil de derinlikli bir şekilde yazmıştır bu sözünü..
Günümüzden takriben 2500 yıl önce mütefekkir Sokrates, Eflatun'un felsefe okulunda (akademia'da) retorik dersinin müderrisiydi.
Retoriği açıklamış ve açımlamıştır. Ve retoriğin sac ayağını şu şekilde tespit etmiştir:
-Etos (İtimadî argümanlar)
-Patos (Hissî argümanlar)
-Logos (Mantıkî argümanlar)
Tarihi bir vakayı naklederek retoriğin
Sağda Türk kızı Hayriye. Yaş 13. Baba adı Mehmet.
Çanakkale Bayramiç'te Yunan askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra el bombasıyla çenesi parçalandı.
Solda ise "Keşke Yunan kazansaydı" diyen Kadir Mısıroğlu.
Keşke Yunan galip gelseydi diyerek Türk Milletine ihanet ettiler ,Türk Milletinin Kurtuluş Savaşını küçümsediler. Yunan mezalimini yaşayanlar ve yakınlarından o günleri dinleyiniz...
İyi ki varsın büyük Atatürk.
Merhum kişinin kendisi birilerini nefret nesnesi yapıyordu demeyin. Her Davanın dava adamı öyledir. Fikirleri hisleri ile raksederek beyana geldiğinden muhif ve menfur sözler çıkması çokça vakidir. Türklükte müfrit olanın; gök tanrının gök uçmağına varasın, tinin erinç ve sevinç içinde ola kabilinden toplumca tuhaf algılanacak sözleri diline pelesenk etmesi gibi.. Sözlerine kendisi dahi inanmaz ama davası icabı icra eder. Biz mutedil olalım, hissemizi heybemize koyup itidal ile vasat olanı iltizam ve intihap edelim.