Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep

Akışkan modern zamanlarda bağlılık vaatleri anlamını yitiriyor.
Sayfa 226
Reklam
İbn-i Hazm "Benim düşünceme göre aşk, ruhların çeşitli yaratıklar arasında bölünmüş parçalarının birleştirilmesidir. Bu birleşme onların en yüksek temel öğelerinden meydana gelir..." demektedir.
Sayfa 220
Ölmeyi öğrenemediğimiz gibi sevmeyi de öğrenemeyiz.
Sayfa 219

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan, zıtların bileşimidir. Bu çift kutupluluğa Kierkegaard'da da rastlarız. "Eğer insan hayvan ya da melek olsaydı, ürperti içinde olmazdı. İnsan bir sentez olduğu için ürperti içindedir," der Kierkegaard.
Sayfa 164
Aşka olan bağımlılık modernizmin fundamentalizmidir.
Sayfa 151
Reklam
Ulrich Beck ve Elisabeth Beck-Gernsheim Aşkın Normal Kaosu'nda şöyle bir soru soruyorlar: Mademki mutluluk hep bir adım ileride olmayı "ön doğru" olarak kabul etmekte, bireyler "heyecana duyulan iştahla ve başkalarıyla uyuşma, başkalarına kendini tabi kılma ya da onlarsız yapabilme isteğinin giderek azalmasıyla" sersemlediğine göre, "eşit ve özgür olmak isteyen iki birey, sevgilerinin yeşerebileceği ortak zemini nasıl keşfedebilir? Öteki kişi kendini bir engel, hatta rahatsızlık öğesi gibi hissetmekten nasıl kurtulabilir?"
Sayfa 146
Sosyolog Ulrich Beck'in deyişiyle, bugün şahsiliğin kapıları önünde fazla dayanamayacak olan çekirdek ailenin de cinsiyete dayalı çatısı, eşitlik ve özgürlük yüzünden çöktü ve ortaya şu çıktı: Aşkın tümüyle olağan, tümüyle gündelik kaosu!
Sayfa 145
(…) yanlışa doğru dememize neden olan şey tam da özfarkındalık eksikliğidir.
Sayfa 240
Muazzam içsel çatışmalar yaşayan insanlar "kendilerini kör eder". Onları çevreleyen gerçeklikten kaçabilmek için kendilerini kör ederler.
Sayfa 238
(…) insana dair tüm eylemlerde bir tür duygusal karmaşa vardır. Etik eylem, kişinin tamamen birleşik -hiç şüphe duymayan- bir insan olması anlamına gelmiyor, aksi takdirde insan hiç eyleme geçemezdi. Kişi daima mücadele edecek, şüphe duyacak, çatışma yaşayacaktır. Bu durum kişinin kendi "merkez”ine olabildiğince yaklaşarak eyleme geçmeye çabaladığını, saiklerinin tam anlamıyla açık olmadığını ve bilgisi arttıkça gelecekte bunları açıklığa kavuşturma sorumluluğu üstlenmeyi kabullendiğini göstermektedir.
Sayfa 209
Reklam
Nietzsche'nin deyişiyle özgürlük, "asıl olduğumuz şeye dönüşme" kapasitesidir.
Sayfa 157
Gerek fiziksel gerekse psikolojik olsun tüm hastalıkların bedenin (yahut "kişilik” veya "zihnin") başına gelen periyodik kazalar olarak değil de, doğanın insanın bütününü yeniden eğitmesi olarak görülmesini öneriyoruz.
Sayfa 105
703 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.