Okuduğum Tolstoy kitapları arasında en kötüsü bu.
Eserdeki ana karakter çok karanlık bir özelliğe sahip. Bir yandan karısına aşık bir adamken, bir yandan da şiddet yanlısı olabilen, kadınları şehvet avcısı olarak gören, kadın düşmanı, ahlakın sadece kadınla ilgili olduğunu düşünen, müziğin ruhu baştan çıkardığına inanan, paranoyak, aşka, sevgiye, evliliğe karşı, pek çok ilerici fikirlere sahip üstelik de bir katil ve asla da bunun pişmanlığını yaşamıyor, yani savunulacak hiçbir özelliği yok. Onun gözünde herkes suçlu; karısı, tüm kadınlar, müzik, aşk, cinsellik, evlilik, toplum.. En kötüsü de Tolstoy’un son sözdeki açıklamaları karakteri resmen savunur nitelikte olması. Tolstoy’a göre kadınlardan uzak durulmalı, aşkı şiir havasına bürünmekten kaçınmalı ve onu yalnızca insanı alçaltan hayvanca bir şey olarak kabul etmeli ve çocukların okudukları romanların ve öykülerin, dinledikleri müziklerin, yedikleri tatlı ve ağır yemeklerin onların şehvet arzusunu geliştirdiğine inanmalı, çocukları onlardan uzak tutmalı. Tüm bunların hangi birini eleştirsem bilemedim.