Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tugay Doğan

Aileyi de içine alan toplumsal cinsiyet kalıpları bazen göründükleri kadar değişmez değildir, ancak bunları hepimiz erken yaşlarda öğrendiğimiz için sarsılmaları çok zordur.
Sayfa 81 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Devletlerin çoğu, kadınların evlenirken bakire olmasını düzenleyen ve evli kadının zinasına ağır cezalar getiren yasaları kabul ettiler; ancak kocaların evlilik dışı cinsel ilişkileri zina olarak görülmedi. Böylece, “ailenin şerefi” kaygısı erkeğinkinden ziyade kadının cinselliğiyle ilişkili hale geldi; erkeklerin şerefi ise onların çalışma faaliyetleri etrafında dönüyordu …..
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Erkekler özel mülkiyeti ele geçirir geçirmez, birçok kültürde olduğu gibi, mülkiyenin babanın soyundan gelen erkeklere bırakıldığı ataerkil miras sistemi kuruldu. Erkekler, mirası kendi varislerine bırakmayı fazlasıyla önemsemeye başladılar ve çocuklarının meşru olduğundan emin olmak için kadınların cinsel yaşamını denetlemeye çalıştılar. Bu, çekirdek ailenin kurulmasına ve sonrasında da, Engels’in “dişi cinsiyetinin dünyadaki tarihi yenilgisi” diye tanımladığı, erkeklerin kadınlar üzerindeki haklarının çeşitli vasıtalarla meşrulaştırıldığı devlet sisteminin geliştirilmesine yol açtı.
Sayfa 27 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
… insan denen şu yaratıkta insanlık dışı onca şeyi görmekten, kültürlü, sosyete üyesi, zarif olma iddiası taşıyan ve hatta dünya alemin soylu kabul ettiği kişilerde ustaca gizlenmiş nice kabalıklar görmekten nasıl ürpermiş, elleriyle yüzünü kapayarak nasıl tir tir titremişti…
Sayfa 146 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
…Acının böylesi insanı en korkunç kötülükleri yapabilecek biri haline getiriyordu. İçinde yakaladığı, böyle bir acıydı işte. Korkunç bir kıskançlık duyuyordu, neredeyse kudurtan bir kıskançlık.
Sayfa 118 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hiçbir şey zekayı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihnin bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez.
Sayfa 36 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da bir başka insanı mutlu etmektir.
Sayfa 57 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
‘Quo usque tandem abutere, Catilina, patientia nostra?’ ‘Daha ne kadar, Catilina, sabrımızı sınayacaksın?’
Sayfa 42 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
‘O tempora, o mores’ ‘Ah nasıl bir dünyada yaşıyoruz!’ ‘Ah şu zamanlar, ah şu adetler!’
Sayfa 42 - Pegasus YayınlarıKitabı okuyor
Ah, ne kadar iğrençti şu gerçeklik denilen şey! Düşlere neden hiç uymuyordu sanki?
Sayfa 22 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ama yazıklar olsun ki, yaşamın uyumunu altüst etmeye susamış cehennemlik bir ruhun uğursuz kahkahalarıyla cehennem uçurumlarının en dibine yuvarlanmış bir zavallıdan başka biri değildi o.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ahlaksızlık kendi başına da çirkindir, iticidir; ama olanca tertemizliğiyle düşlerimize süzülen güzelliğe bulaşınca büsbütün itici olur.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Gerçekten de Tanrı cezalandırmak istediği kulunun önce aklını alıyormuş.
Sayfa 127 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Lanet olsun! Dünya düzenbazlarla dolmuş! Yalnızca hiçbir şeye aklı ermeyen, kafaları çalışmayan, hiçbir şey yapmayan kütük gibi sersemler, bir de üç beş kapiğe eski kağıtlarla kumar oynayanlar mutlu olabiliyorlar !
Sayfa 144 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Geçen her günü, her yılı, Alıştım hep aynı düşünceyle uğurlamaya: Hangisi gelecekteki ölümün Yıldönümü olacak acaba?
Sayfa 78 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.