Ülker Abla, tam anlamıyla ekmek bulamadığı için pasta yiyen bir kadının öyküsü... Oldukça cesur ve oldukça korkak bir kadının.
Öncesinde hakkında hiçbir şey bilmediğim halde kapak tasarımıyla ilgimi çekti ve ikinci kez karşıma çıkınca alıp okudum. Konuyu ve kurguyu anladıktan sonra oluşan beklentilerimi karşılayamadıysa da toplumun acı bir gerçeğine işaret ettiği için kıymetli bir eser: kocasından şiddet gören kadın çıkmazı.
Genel tema etkileyici, hastane tasvirleri gerçekçi. Ancak ilişkiler hep belirli bir noktaya kadar ilerliyor. Aynı akışın içinde daha derinleşen ve ilerleyen bir ilişki okumak isterdim. Aynı şekilde daha çarpıcı bir son da görmek isterdim.
Ekmek bulamadığı için pasta yeme eyleminin trajikomikliği üslup ve ana karakterin kişiliğinde de mevcut. Yer yer Ülker Ablanın yaşadığı sıkıntılara gülebiliyorsunuz. Bu yönüyle ağır bir konuyu rahatlıkla okunabilir kılmış. Hızlıca akan, merak uyandıran bir kitap.