Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ersin Özüdoğru

Ersin Özüdoğru
@_Sair1genc_
Sıkı Okur
Biz Türküz. Tarihimize ve en yakın mazimize dayanarak Türküz der ve bundan haklı bir iftihar duyarız.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
#237712141
ANLATAMIYORUM:
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
Reklam
Aşk Belasına At Beni Tanrım:
Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni Az eyleme inayetini ehl-i dertten Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın Geldikçe derdine beter et müptelâ beni Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni Nahvet kılıp nasîb Fuzuli gibi bana Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni
Fuzuli
Fuzuli
Solgun Bir Gül Dokununca:
Çoklarından düşüyor da bunca Görmüyor gelip geçenler Eğilip alıyorum Solgun bir gül oluyor dokununca. Ya büyük şehirlerin birinde Geziniyor kalabalık duraklarda Ya yurdun uzak bir yerinde

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Otuz Beş Yaş Şiiri
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
ANADOLU:
Beşikler vermişim Nuh'a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ? Utanırım, Utanırım fıkaralıktan,
Reklam
O Ölmedi! :
Tanrı ölmez, o dilerse görünür bir müddet, Kaybolunca onu kalbinde bulur her millet. Biliyormuş kaderin cilvesini evvelce, Bütün ecrâm-ı sema yasla büründü o gece. Yaklaşan bir acı önce güneşi korkuttu, Ay tutuldu diyemem gökyüzü matem tuttu. Ata geçti ebedin mevki-i müstahkemine Bir direktif veriyor arza, beşer âlemine! Bize ilham ile isal ediyor her haberi, Ki onun kudret-i külliyye, emirber neferi. Bağladı dâr-ı fenanın ebede telsizini,' Güdelim açtığı yollardan mübarek izini Atatürk’ün beşere sunduğu peymânı budur: Atatürk’e inananlar er olur, sulhu korur!
Neyzen Tevfik
Neyzen Tevfik
ATA TOPRAĞI:
Uzaklara, çok uzaklara gitmek istiyorum. Ata topraklarımıza. Biliyorum ki toprak ana vefasız evlatlarını da basar bağrına. Bizimde başımızı okşar, bize de sevgi gösterir. Belki o zaman bizimde dünya yüzünden kirlenen kalbimiz temizlenir. Atalarımızın ruhları ile buluşuruz belki Tanrı Dağlarında bizlerde....
Ersin Özüdoğru
Ersin Özüdoğru
Aşk İle:
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut; Unut diyor o güzel günleri unut; Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman; Kuşlar av peşinde balıklar pusuda; Çok gerilerde kalmış çıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada. Baktım ki musibet gün gelip çatmış; Yolcusunda tayfasında şafak atmış; Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim; Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi; Aşk ile koskoca dağları düz ettim; Avladım sonunda o civân kekliği...
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Siyah Gözlerine Beni de Götür:
daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşuşun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bu yerlere sığamıyorum
Memleket İsterim :
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Cahit Sıtkı Tarancı
Cahit Sıtkı Tarancı
Reklam
VATAN:
Atanın içkisi köpüklü kımız, Arpa suyu içme! dedi bir Kırgız! Evinin yemişi erikle elma, Komşunun bağından hurmayı alma! Başka dile uymaz annenin sesi, Her sözün ararsan vardır Türkçesi! Duymadan düşünme, görme sezmeden, Kendi duygun olsun usunu yeden! Dile, yap! Tanrı'nın sensin bileği, Göktürk'ün sendedir yüce dileği! Demir sana tapar, şimşek baş eğer, İsteme, sen yarat; görme, sen göster!
Ziya Gökalp
Ziya Gökalp
Bütün Türk Gençliğine:
Atandan kalmış olan kılıcı iyi bile, Onu bütün gücünle vuracaksın çağında. Savaş... Bunu tadını ey Türk sen bulamazsın, Ne sevgili yanında, ne baba ocağında... Savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara, Kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara... Kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara “Çanakkale” ufkunda, “Sakarya” toprağında. Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra... Doğru sözü “Kül Tegin” kitabesinde ara... Lenin’den bahsederse karşında bir maskara, Bir tebessüm belirsin sadece dudağında. Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar! Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar... Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar? Ruhlarımız buluşur elbet “Tanrıdağı”nda...
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Yolların Sonu:
Bu gün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden itler bile gülecek kimsesizliğimize Gidiyorum: gönlümde acısı yanıkların... Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda. Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Kitaplar, şiirler ve insanlar:
Bizler, hayatın verdiği acıdan, sıkıntıdan ve o bayat zevkten şiirlere, kitaplara sığınan insanlarız. Çünkü dışarda bulamıyoruz kitaptan aldığımız zevki, bilgeliği. Şiirler bize yaşanabilir bir dünya sunuyor. Aşkın kıymetinin bilindiği, insanın başka bir insanı veya doğayı, hayvanı gerçekten samimiyet ile sevebileceği bir dünya. Kitapların, bizlere sunduğu o güzel, sevgi ile dolu dünyayı bize ne gerçek olduğunu düşündüğümüz bu dünya sundu nede insanlar...
Ersin Özüdoğru
Ersin Özüdoğru
Herkese güzel hafta sonları diliyorum....
Ölüm ve İnsan:
Hayat,bir ırmak misâli; Hızlı, sessiz ve şiddetli şekilde akıp gidiyor; Ölüm, insana her gün daha fazla yaklaşırken; İnsansa sanki hiç ölmeyecek gibi yaşıyor... Ersin Özüdoğru
Nerede huzur?
Sessizliğin, hâli korku verirmiş insanlara; Yanlızlığı bilmeyen için; Hâlbuki! Huzuru dışarıda aramaktansa; Kalbinin derinliklerinde aramalıdır insan..
Reklam
Şiirlerim ve sen:
Sana şiirler yazdım. Hiç düşünmeden hak edip etmediğini. Sana güzel sözler söyledim. Hiç düşünemedim güzeli bilip bilmediğini... Ersin Özüdoğru
Ölüm:
Biliyorum, bir gün ölümüm sessizce olacak; Gidişimden kimseler haberdar olmayacak; Belki, arkamda gözyaşlarıda akmayacak; Ama ölüm beni elbet bir gün kurtaracak... Ersin Özüdoğru
Aklımdaki Gözlerin:
Başka insanlar gibi ölmedim ben; Gözlerim kapanırken; Ruhumu ölüme teslim ederken Hiç düşünemedim hatıralarımı; Çünkü! Aklımda hep gözlerin vardı. Ersin Özüdoğru
Gözlerin:
*Hep gözlerini düşünüyorum geceleri; Sahi, neden hep senin gözlerini? ; Neden hep senin gözlerini... Çünkü! Denizler kadar engindi; Gökyüzü kadar maviydi renkleri; Sana olan sevdam kadar azîzdi.... Ersin Özüdoğru
Gözlerin:
Rüzgarda, yavaş yavaş savruluyor saçların; Altından, o güzel yüzün görünüyor; Kalbime, kor bırakan o gözlerin; Nasıl oluyor da beni bir türlü görmüyor... Ersin Özüdoğru
Sen ve Sevdam:
Sonbahar, hüzün ayı derler; Senin olmadığın her zaman bana keder; Sen yoksan kalbimde; Bu sevdam ölür gider... Ersin Özüdoğru
Reklam
Ne garip değil mi? İnsanın, kendini başka bir insan ile tamamlayamaması ve bunu kitaplar ile gidermesi. Kitapların başında huzur bulması, onlarla yaşamak istemesi. Aslında nedeni anlamak için çokta beyin fırtınası yapılmasına gerek yok. Çünkü insanın doğası gereği ihtiyacı olan sevgiyi kitaplar dışında verebilecek bir annesi birde kitapları var..... Ersin Özüdoğru