Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serhat Kartal

Sabitlenmiş gönderi
Söyle nasıl aşarım bu kör kapıları
Reklam
Serhat Kartal tekrar paylaştı.
Sen gittin, bir tenhaya çekilip sustum Her şeyden uzaklara daldım.
Serhat Kartal

Serhat Kartal

@_Seyyale_
·
08 Kasım 2022 21:44
Seni düşündükçe gelgitlerle yıkılıyorum Doludizgin dalgalarla
Serhat Kartal tekrar paylaştı.
Seninle gezmediğimiz birçok semt var, biriktirip biriktirip içime atıyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim." dedi. "Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek; seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda."
Bu çürümüş toplumda, geleneklerin üstümüze yığdığı bilgi süprüntülerini öğrenemem ben. Ben, yeni bir düzenin kurulması için katkıda bulunurum ancak. Bu tür sözlerle de yıldıramazsın beni.
Reklam
Hayatlarıyla yanlış olanların ölümleriyle doğru olmalarına imkân var mıdır?
Konuşmayı bıraktığından beri bütün kainat yasta
Bir kaldırım harabesiydim geldin çiçek açtın
İnsan yapısındaki çelişkiler, onun ne ölüme ne de sonsuzluğa bir türlü dayanamadığını gösteriyor.
"Önce Kelime vardı," diye başlıyor Yohanna'ya göre İncil. Kelimeden önce de Yalnızlık vardı. Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti Yalnızlık. Kelimenin bittiği yerde başladı; Kelime söylenemeden önce başladı. Kelimeler, Yalnızlığı unutturdu ve Yalnızlık, Kelime ile birlikte yaşadı insanın içinde. Kelimeler, Yalnızlığı anlattı ve Yalnızlığın içinde eriyip kayboldu. Yalnız Kelimeler acıyı dindirdi ve Kelimeler insanın aklına geldikçe, Yalnızlık büyüdü, dayanılmaz oldu.
Reklam
Sona eklenmeli sözün incesi
Seni vasfetmek için günler boyunca sustum
Bilemezdin kalbim padişah hastalığına yakalanmış
Papaz okulunda olduğu gibi, insan her zaman aynı insanları görürse, bunları yaşamının bir parçası saymaya başlar. İyi, ama bu kişiler de bu nedenle, yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır. Ne var ki, hiç kimse kendisinin kendi hayatını nasıl yaşaması gerektiğini kesinlikle bilmez. Tıpkı şu, düşleri gerçeğe dönüştürmeyi beceremediği halde düş yorumculuğuna kalkışan cadı gibi.
Leylâ'm, Kardeş Çocuk! Bu kadarı da çok oldu. Ne oluyorsun yahu? Gelince bir temiz ıslatıcam seni. Kendine gel! Sen, üzüntüye, kahra lâyık veya müstahak değilsin. Yaşaman, asıl senin yaşaman lâzım. Hiç kimse, yaşamayı senin kadar hak edemez. Anladın mı? Sen, öyle birisin işte. Bunu belle, buna inan. Sendeki altın yürek, altın da lâf mı, o cânım yürek, kimselerde yoktur. Seni, güzel eden, dost eden, dayanılmaz eden yine sen'sin. Bunu da öğren. Ve hiçbir kahraman, hiçbir aziz, hiçbir hergele, sana azâp veremez! Azâbı, sen kendin icat ediyorsun. Beni de böyle berbat ediyorsun.
Şüphesiz haysiyetle ilgisiz bir dünya bu. Ama galiba mezarımıza sadece haysiyeti götüreceğiz
675 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.