Hiçlik zirvesi
"Ne güle bülbüle bâkî a gözüm bâğ-ı cihân
Kime yâr oldu muradınca felek, devr-i zemân?"
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Aynalı Baba'yla Mülakat
"Bu kadar güzelliği gören insan hem de insanların belki binde biriyken, insanda ebedilik var mı? Yerküre dediğimiz bu geçici ikametgâhı derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?"
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Boyalı Kuşlar Irmağı
'Mutlu sonla biten masal yoktur, insanın inanmak istediklerine gönüllü olarak kanması vardır."
Sayfa 240 - Doğan Kitap
Okur Takip Önerileri
"İnsan kaderin karşısındaki çaresizliğini gizlemek uğruna tesadüf diye bir kelime uydurdu. Asıl gizlemek istediği iradesinin zayıflığından doğan acıydı. Beklenmedik her karşılaşma insanı bir diğer büyük karşılaşmaya hazırlamak içindir belki de. Rastlantı gibi görünen bu çarpışmalar, kaderin büyük zincirinin halkalarıdır ve mühim olan insanı bekleyen o son yüzleşmeye hazır olmaktır."
Sayfa 157 - Doğan Kitap
" İnsan, nefes alıp verirken hû çeker. İlâh ve Allah kelimesinin kökünde H harfi vardır; nefes alıp verirken he, ha, hi sesleri çıkar. Yani Hû nefesle devri daim eder; nefes Hû deyû inler."
Sayfa 26 - Pruva Yayınları
"Müzik varsa bir eski zaman soylusunun metaneti ve vakarıyla insanların duygudaşlığı talep edilebilir daima. Victor Hugo'nun ifadesiyle "Müzik, söylenemeyen ve hakkında sessiz kalmanın imkânsız olduğu şeyleri ifade eder."
Sayfa 13 - Pruva Yayınları
"Mûcize karşısında insana yakışan; "aklım almıyor" diye inkâr değil, aczini idraktir."
Sayfa 28 - Ensar Neşriyat
"Weber şehrin temel paradigmaları olarak; ticarete dayalı olmak, özerk hukuki-toplumsal-yönetsel yapılar içermek gibi özellikleri sayarken, şehir kuramının yapısal temellerini Batı şehri üzerinden kurgulamıştır."
Sayfa 8 - Yeditepe Yayınevi
" Doğu/İslam şehirleri oryantalist zihniyetin araştırma odağı yapılırken, Batı şehri için ileri sürülen modeller evrensel kabul edilerek bunun dışında kalan yerleşmelerin şehir olmadığı yargısına ulaşıldı. Bu düşünceye göre şehir olgusu Batı'ya aittir. Gerçek şehir ancak Batı şehridir. Bunun dışında kalanlar ise İslam/ Doğu şehri parantezi içinde eksik ve gelişmesini tamamlamamış yerleşim mekânlarıdır."
Sayfa 8 - Yeditepe Yayınevi
"Müslümanın zamanı mekânla. Atalar "Aslan yattığı yerden belli olur" demiş. Kadimde ise "Şerefü'l-mekân bi'l-mekîn" sözü var. Bu söz bazen "Şerefü'l mekîn bi'l mekân" olarak da söylenmiş. İlki "mekânın şerefi orada bulunan iledir" anlamını taşırken ikincisi "kişinin şerefi bulunduğu mekân iledir" anlamına gelmektedir."
Sayfa 126 - Karakum Yayınevi
...." Buna isim bulmak güç. Sonsuz bir görüşle uçsuz bucaksız bir saha görüyordum. Bir anda sanki milyonlarca asırlık tasavvur edilen boyutta bulunan noktaları hayalimde dolaştığım halde bir noktadan çıkmamış oluyordum. Hissi ve kavrayışı darmadağın eden bu azamet, vicdanı mahvedici bir ululuk hakikatiyle görünmeye başladı. Azamet ve ululuk da sonsuzlukta hiç oldu. Benimdir diyemediğim, değildir diyemediğim bu seyir hissini de kaybettim. Bir anda hiç oldum."
Sayfa 44 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"İnsan şekli en güzel biçimdir. Görmüyor musun ki âlemdeki parçaların oluşumu, farklılık ve çeşitliliği saymazsak, hemen aynı şekillere geri dönüyor. İnsan idrakinin keşfettiği geometrik şekillerle tabiattaki güzellik sanatının tam münasebeti vardır. İşte bu münasebettir ki Âdemin âlemin özü olduğuna ve gerçek yaratıcıyla vücutça ve maneviyatça bağına en büyük delil teşkil eder."
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
"Elbette ki kadınlar için adalet ve hak istemeliyiz ancak adaletin ne olduğu ile ilgili farklı fikirler olabileceğini ve başka kadınların bizim en iyi olarak gördüğümüzden farklı bir gelecek isteyebileceğini, hatta seçebileceğini kabul edebilir miyiz? Yani tabiri caizse onları birey olmaya çağırırken farklı diller kullanılabileceğini hesaba katmalıyız."
Sayfa 63 - Ketebe
