Biz buğdayı evcilleştirmedik, buğday bizi evcilleştirdi. Evcilleştirmek (domestikasyon) Latincedeki domus (ev) kelimesinden türemiştir. Evde yaşayan ise buğday değil, Sapiens'tir.
Allahın insan kalbine bahşettiği en muhteşem duygu olan "AŞK"ın, insani alfabelerden türetilen kelimelerle tarif edilmesi, sahip olunan aşka saygısızlıktır.
En büyük destanlar ya da en imkansız aşklar kişinin içinde bulunduğu aşk duygusuna örnek verilemez. Aşık olmadan önce okunan/bilinen o tutkulu aşklar, aşk kalbe girdikten sonra gayet basit gelmeli. Aşık şöyle demeli-diyorum Mecnun da kim! Zaving'in yazdiği da mektupmu be bir kadının ağzından. Ferhat iyi ki bir dağ delmiş. Nazım kalbimde ki aşkı görse Piraye'ye acırdı...
Peki sormazlar mı arkadaş senin aşkın nasıl bir aşk böyle. Hiç bir destan anlatamadı, kelimelere sığmıyor.Nasıl tarif edeceksin nasıl açıklayacaksın diye.
Şöyle ki zaten açıklayabilsem, anlatabilsem sıradan olurdu ama ilahi huzurda, kalbime bahsettiği aşktan dolayı Allaha "Rabbim sınırsız genişlikte yarattığın kalbime yanlız sen sığardın ama öyle birini/onu/gökyüzünden bir parçayı karşıma sen çıkardın ve ben hiç bir şey yapmadan sadece SEVDİM. Sen bana sevmeyi emrettin ve ben sevdim, sadece bu kadar."
Yani aşkın açıklaması ilahi boyutta yapılacak nece konuşulacaksa artık belki de dudaklar kımıldamadan.
Tabi bu dünyada da sormadan edemiyor insan Allahın sana hediye ettiği koca bir ömürden, koca bir yaşamdan, yıldan, aydan, günden sadece bir saat çok mu...bekliyorum.