Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

e l i f

e l i f
@_somebody
"salt isteklerin itişine uymak kölelik, kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmekse özgürlüktür."
Sayfa 16
Reklam
Ne tuhaf sıradanlıklar ve yapaylıklar yaşıyor insanoğlu! Nasıl da çevremizdeki her şeyi kolay ulaşılır ve basit kılıyoruz? Başından beri kavranamaz bir özgürlük, düşüncesizlik, temkinsizlik,bir yaşam sürekliliği ve şenliliğinden tat almak için tekdüze yaşamayı,aynılaşmayı, bilgisizliği korumayı nasıl da düşünebiliyoruz?
“Hayatın akarsuyundan geçerken yalnızca senin kullanman gereken köprüyü senden başka kimse inşa edemez. Seni suyun ötesine taşıyacak sınırsız sayıda yol, köprü, ve yarı-tanrı bulabilirsin ancak bunun bedeli kendinden vazgeçmen olur.”
Sayfa 61

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"düşüncelerimi toparlamakta zorlanıyorum, düşüncenin ve yaşamın barınacağı bir iklim değil burası"
İnsanın en uzağı, çoğu kez kendisi değil midir zaten?
"Zorunlu olarak yabancı kalıyoruz kendimize, anlamıyoruz kendimizi, yanılmak zorundayız sanki kendimiz hakkında."
Reklam
Sahiden öyle değil midir? Duygu yitimine uğramış trajedi, komediye dönüşmez mi? Geçmiş yaşantılarımızda bizi derinden yaralayan olaylar, artık bize acı vermiyorlarsa veya bizde duygusal ağırlık yaratmıyorlarsa bizi güldürmez mi?
Sayfa 33
"İnsana bakmak yoruyor. Bugün nihilizm bu değilse başka nedir ki?...İnsan yorgunuyum..."
Yukarı çıkmak istiyorsanız; kendi bacaklarınızı kullanın, başkalarının sırtına binerek kendinizi yukarı taşıtmayın. Zihinsel veya fiziksel emekten yoksun bir tatmin, insana bulunduğu konumu hazmedemez hâle getirecektir zira.
Sayfa 11
-SON
Soyluluk ötekini işitebilmekten yapılma bir mücevherdir, kalplerini bir mücevher gibi taşıyan ve kalpleriyle düşünebilen insanların hitabıdır. Bu ülkenin en soylu insanları, diğerlerinin acısını içinde en çok hissedenlerdir.
Sayfa 244
Herkes konuşuyor ama pek az insan dinliyor. Çok konuşmak, beraberinde bu derin sağırlığı da getiriyor.
Sayfa 212
Reklam
"Ev, mânânın olduğu yerdir."
"Ölümle yüzleşebilenler, hayatlarına derinlik ve anlam katabilen insanlardır. Ölüme verebilecek bir cevabımız varsa, dünyanın bize geçici bir yurt olabileceğine dair ümidimiz var demektir. Onun sayesinde yaşamanın lezzeti, sevmenin izzeti olur. Ebediyetin ışıkları içeri sızdığı için, aşk vardır. Aşkın ışıkları içeri sızdığı için dünya insana bir ev olur. Ev mânânın olduğu yerdir. Varlığın evi, aşk ve anlamla çatılır."
Sayfa 190
Öyle ki ıstırabın yol kestiği bir dünyada ram olacağımız bir yer, tutunacağımız bir dal varsa o da güzelliktir.
dünya artık sisler arasından görünüyor
İnsan yalnızlaşıyor, Şöyle dikkatlice etrafınıza bir bakın; kaç kişi bir diğerini dikkatlice dinliyor, kaç kişi gönlünden geldiği gibi meramını ifade edebiliyor? İnsan dili, kötürüm ve kekeme bir hal almış durumda. Televizyonun uğultusu ,cep telefonun zırıltısı, hayatın telaşı, sahici bir konuşmayı giderek imkansız hale getiriyor. Oysa insan; hikayeler anlatan, anlatmak isteyen bir varlık. Anlattığı hikayelerin yankılarını duymak isteyen, varoluşunu başkasının yüzünde seyretmek isteyen bir canlı. Can dilde hayat buluyor düşünürün söylediği gibi "Dil varlığın evidir".
İnsan bir başkasını en çok yaralarından tanır. Kendi yaralarından.
321 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.