Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Hayatını mutlak anlamda yazıya adamış münzevi bir kişilik olan Caraco; cinsellikten Yahudi sorununa, sembolizmden felsefi meselelere ve edebiyata dek her alanda, uzlaşmaz, sarsıcı ve provokatif metinler yazdı. Fransızca, Almanca, İngilizce ve İspanyolcaya son derece hakim olan Caraco, metinlerini Fransızca kaleme alan, Aydınlanma geleneğinin takipçisi, modern üsluplu "klasik" bir yazardır. Geniş bir külliyata sahip Caraco genellikle nihilist ve karamsar bir yazar olarak görülür ve Cioran'a benzetilir. Yıllar boyunca intihar etmek istemesine rağmen ailesini üzmemek için bunu gerçekleştirmeyen Caraco, 1971 yılında babasının ölümünden birkaç saat sonra hayatına son verdi.
Post Mortem
Post MortemAlbert Caraco · Versus Kitap Yayınları · 2008633 okunma
Ben yaşadım mı, hiç bilmiyorum, benim yaşamım çevrilecek bir sayfadan fazlası asla olmadı, yaşım elliye gelirken, elimde mürekkebin kararttığı sayfalar kaldı yalnızca. Yaşamım diye adlandırmaya cüret edemediğim şeyin tek olayı Annem oldu, onun zaferi tamdır ve benim kendimi tin olarak hissetmem için y e t e c e k k a d a r t e n i m v a r . A n n e m s u n a k o l d u , burası benim kendimi ister istemez bir prensibe sunacağım yer, Annem bu prensibin bu dünyadaki müjdesi ol- duğunu bilmiyordu: Her kadın kendi içinde bu derin dünyanın imgesini taşır, biz buraya ancak kendi dünyamızı inkar ederek erişebiliriz.
Reklam
Ölmek ne basit! Ölüm iyi bir şey, yalnızca körlerin ölümden ödü patlar, ben Sayın Anne'ye imreniyo- rum, artık çözecek sorunu yok, o benimle hemfikir olmazdı, seksen yaşında ölmek isterdi kuşkusuz, içinin derinlerindeki ürpertisine rağmen her şey sevind i r i r d i o n u , i ç i n d e k i m u t l u l u k kaynağı k a s v e t l i v e huzurlu, sakin ve umutsuz olan benden daha fazlaydı. Ben ki yılda d ö r t kez düş gördüğümü hatıriarım ve kendimi gönüllü olarak mutlak bir ilgisizliğe gömerim, en akıllı kadının zaman zaman yaptığı şaka­ ların esiri bile olurdum.
Benim felsefem, içerdiği ürkütücü sertliklere rağ­men iyidir, yumuşamayı reddediyorum, kendimi çileci yaptım, bu sertlikleri havada işlenen zinalar, hırçınca t a t a l m a l a r v e p e k hoş t e r k edişler o l a r a k niteliyorum. Bunları yetiştiren kadınlar mı? Bu ko- nuda onları taklit etmeyeceğiz. Sayın Anne benim sistemimin sertliklerini bilmiyor değildi, bu sistemi kabul edilebilir olarak görüyordu, en azından aşktan vazgeçilmişse, ona göre bu şarttı, sağduyulu olduğu­ na kanıt bu da. Aşk hakkında gençken düşündükle­rini zavallı kadın bana açıklamadı, zaten bu beni hiç ilgilendirmiyordu.
Sayın Anne'nin gardırobu hazine dolu. Sayın Baba, aslında, onları keşfetmiyor, bunları gözyaşla­ rının b a h a n e s i o l a r a k g ö r ü y o r yalnızca, h e r şey o n a kötü geliyor, en ufak anı onu yaralıyor, son aylar ondan yılları gizliyor, ölüm maskesi yüz kez daha uzun b i r yaşamın ışıklarını ö r t ü y o r , i k i gerçekdışı arasın­ da Sayın Baba kötü tercihte bulundu ve bahtsızlığı en yüksek hakikat olarak kabul etti. Aldandığını ona söyleyebilecek miyim? Kasvet/i haftalar neyi kanıt­ lar? Yalnızca kendilerinin kanıtıdırlar ve ne evveli- yata karşı ne de sonsuza dek peşinden gidecekleri uykuya karşı tanıklık ederler.
Sayın Anne'nin parfümlerini kokladıkça şaşırıyo­ rum, onu bana derhal geri getiriyorlar, hem de nasıl bir büyüleyicilikleri var anlayabilirsiniz, derin bir m u t l u l u k b u , b i r varlığı b e n i m i ç i n y e n i d e n v ü c u d a getirerek bir felsefeyi derli toplu hale getiren bir mut- luluk, ben -benden önce Mareel'in yaptığı gibi- zamanı yeniden buldum. Sabbat'ı tattım, bu sayfaların okurunu Yahudi mistiklerinin ışığında Proust'un ese- rini analiz ettiğim sayfalarıma gönderiyorum. Mareel zaman yapıcılarından biriydi, gerçek bir Asurlu, onu anlamak Fransızlara kalıyor, şu an için ancak onun tadını çıkarıyorlar ve niçin bir cazibesi olduğunu boş yere kendilerine sorup duruyorlar?
Reklam
Sayın Anne'nin benim bu sayfalarda açıkladığıma oldukça benzer bir felsefesi vardı, ikinci bir çocuk istemedi ve bu kararı çocukluktan henüz çıkmışken almıştı: Kalabalık ve hepsi de bahtsız -çünkü çok kalabalık- bunca ailenin hali onun bu tavrına gerekçe olmuştu. Aşk karşısındaki güvensizliği, ki beni de aşktan uzaklaştırmıştı, bu tür s a i k l e r le ilişkisiz değildi, bana daha çok erken yaşta makul bir bencillik aşıladı ve her türlü sarhoşluğa karşı silahlandırdı. Çırak ustaya ders vermeye başlayınca sonunda usta yenildiğini itirafetti...
Soylu insanlar yaşamı ender olarak severler, yaşama nedenlerini yaşamın kendisine tercih ederler, yaşamla yetinenler ise daima tiksinti verici kişiler­ dir. Yaşam yüce bir şey değilse, bunca arzulanır nesi vardır? Bedenin sevinçlerini, en çirkin ve en sağlık­ sız insanların aşırı bir istekle tattıklarını ve aşırı kul- lanmanın tüketemediği b i r coşkuyla b u s e v i n ç l e r e üşüştüklerini, mağlup milletierin doymak bilmez bu t ü r ü n iğrenç yaratıklarıyla d o l u olduğunu, b u h a yvanların g ü n ü n k e n d i l e r i n e dayattığı k ö l e l i k l e r i n g e c e s i n e tutunduklarını g ö r m e k y i n e d e şaşırtır insanı. Tanrı, larvalara benzemekten esirge bizi!
Düşünüp taşınmadan sürekli binalar inşa ediyoruz. Dünya bir süre sonra yalnızca bir şantiye olacak. A.Caraco
Sayın Anne'nin kan grubu AB'ydi, benimki A, babamın ailesinde ise söylenene bakılırsa 0 grubu baskındı.
Reklam
120 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ölüme doğru gidiyoruz, tıpkı okun hedefe doğru gitmesi gibi.
Çok gariptir ki felsefe, deneme türünde kitaplar okumayı çok sevmeme rağmen
Albert Caraco
Albert Caraco
'yu daha yeni tanıma fırsatı buldum ve iyi ki de buldum. Çünkü hayat hikayesindeki acımasızlık ve zorluk kalemine de çok güzel yansımış, uzun zamandır bu kadar sarsıcı bir kitap okumamıştım. Yaklaşık dört yüzyıldır Türkiye’de yaşayan Sefarad bir ailenin oğlu
Kaos'un Kutsal Kitabı
Kaos'un Kutsal KitabıAlbert Caraco · Versus Yayınları · 02,181 okunma
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.