Bauman'a göre insanların hor görülmesi, Tocqueville, Diderot, D'A-lembert ve Voltaire'in yazılarında tekrar eden bir motiftir. Bauman ironik bir tonda, bencil bir hayvan olarak insan imgesinin ”cahil, zihinsel olarak yeteneksiz kitleleri küçümsemek için hiçbir fırsatı kaçınmayan Fransız Aydınlanma düşünürleri için önemli bir aksiyom olduğunu” ileri sürer.(1)Bu Aydınlanma algısı, ışık metaforunu yapısökümüne uğratır ve ”aydınlatılmamış dünyada hata, batıl inanç, karanlık ve barbarlıktan başka bir şey görmeyen” Fransız Aydınlanma düşünürlerinin radikalizmini açığa çıkarır.(2)
Bauman, hakim seküler Batılı ve Arap inançlarının aksine, Aydınlanma projesinin bilgeliğin ve özgürlüğün ışığını yayma yönünde soylu bir düş olmadığı şeklinde, ilham verici bir fikri ortaya çıkarır. Bu proje daha ziyade, devletin tutkularını desteklemeyi ve ”eylemi disipline edecek bir sosyal mekanizma” yaratmayı amaçlamıştır.(3)
Kültür kelimesinin kendisi, ”toplumsal üretimin hem tasarlanmış hem de merkezi düzeyde çalıştırılan yeni mekanizması için ana metafor” hâline gelmiştir.(4) Bu yüzden, Aydınlanma bir ışık, özgürlük, aydınlatıcı akıl ve özgürlük metaforu olarak görülmez. Bauman tarafından haritalanan hâliyle Aydınlanma, ”araçsal ve terörist aklı" ve ”entelektüellerin ırkçılığını" ifşa eder.(5)
[1] Bauman, Legislators and Interpreters, s. 13.
[2] Hof, The Enlightenment, s. 270.
[3] Bauman, Legislators and Interpreters, s. 80.
[4] Age., 8. 94.
[5] David Torevell, ”The Terrorism of Reason in the Thought 0f