İlk defa bir kitabı tekrar okuyacağım
Hakan Günday ı bu kitap ile tanıdım yarattığı karekterlerin beni anlattığından bihaber olarak başlamıştım ta ki Kayra nın yolunu okuyana kadar. O kadar etkilenmiştim ki hayatımın geri kalan kısmında Kayra nın sonunu bulmak için harcayacaktım. Zaman geçti Kayra yı hissettim damarlarımda ve ulaştım beynine Kayra nın.
Bir de kinyas ım vardı. Benden uzaklaşıp evlendi, oysa beraber büyüdük hep birlikte devam edecektik. O hiç uyuyamaz bense kafamı yataktan kaldıramazdım. Şimdi dünya tatlısı bir kızı var kardeşimin. Binlerce kilometre öteden sesleniyor burada herşey var, herşey var, herşey var.
Hiçliği kafama koymuştum, bulmalıydım. Ve buldum, yaşarken ölmek, varsın ama yoksun. Duyuyor, görüyor ama hissetmiyorsun oraya ulaşınca. O an gelince anladım Kayra nın nasıl başardığını. Ben de başarmıştım.
Öyle yaşarken bir fotoğraf gördüm sosyal medyada, bir duvar yazısı. Kayra ölmedi' yazıyordu. O odanın başka bir çıkış kapısı olabileceğini düşünmüş olmalıydı. Çıktım o kapıdan kinyas a dönmedim ama çok başka bir dünyaya açılmıştı kapı. Ardıma bakmadan gidiyorum, önümü gördüğümü düşünmeyin sadece yürüyorum. Yeniden ama bu defa bambaşka.
Hakan Günday ın bu şaheser kitabını tekrar okumakla kendime ne denli bir iyilik yaptığımı itiraf etmeliyim. Yanlış hatırladığım ya da hiç hatırlayamadığım şeyleri hatırlamak. Kayra nın o odadan kaçtığını biliyorum artık. Kinyas a gelince Tolga olmakla her şeyden kurtulduğuna inanışı kurtaramayacak vücudunda taşıdığı ölümden.