Okumak
Okumak Ve Tüketmek-1
Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Kendimle bir "Söyleşi"
"Çiçeklere düşkünlüğünüz nedir ?"
"Gayeti kibar,zarif ve tebessümde olmaları yetmez mi azizem?"
"Peki bana söylediğin güzel sözler?"
"Senin farkın yüruyor olabilmen?"
Kitap sayısı hakkında
Bir kaç kişiden aynı soru gelince yazayım dedim. Dostlar benim bu kitap sayısı büyük profilde yazan ve ±500 civarıdır. Unuttuğum çok sayıda kitap olduğuna eminim. Ayrıca ben bu kitapların hepsini ilk okumaya başladığımdan itibaren sayıyorum. Şükür daha dün başlamadık bu işe. Ben ilkokul bitmeden zaten Türk ve Dünya klasiklerini bitirmiştim. 4. Sınıftayken herkes hala Cin Ali okurken ben 
Reşat Nuri Güntekin okuyordum. Bunun övünmek ve ya abartmak ile ilgisi yok. Bir şeyi seviyorsanız yaparsınız. Bu kadar...
"Alçak gönüllülüğün erdem olduğunu düşünmüyorum. Bir mantıkçıya göre her şey olduğu gibi görünmelidir ve kendini küçük görmek kadar yeteneklerini abartmak da gerçeklerden uzaklaşmak demektir."
Sherlock Holmes - Bütün Romanlar
Birini abartmak isterseniz bu kim olurdu; kuşkusuz Muhammed Emin Yıldırım olurdu. Duruşu, düstûru, üslûbu, olaylara yaklaşımı.. Allah ona uzun ömürler nasip etsin.
Yaptığı şeyi abartmak, yapmadığı şeyle övünüp göğsünü kabartmak hep yalanın yan dallarıdır.
Yaptığı şeyi abartmak, yapmadığı şeyle övünüp göğsünü kabartmak hep yalanın yan dallarıdır.
İş çıkışı ayaklarımın beni götürdüğü camiinin manzarasını abartmak istiyorum. Muhteşem
Bir şeyleri abartmak dediği milletler ligi ve Avrupa ligi şampiyonluğu. Nasıl bukadar küçük görür oldu insanlar bir şeyleri anlamıyorum. Şu an dünyada (bakın dünyada diyorum) kadın milli voleybol takımımız birinci sırada. Türkiye 'nin dünya üzerinde herhangi bir şeyde lider konumda olduğu başka bir konu var mı bildiğiniz? Yok. Şu tarz yorumları okudukça kendimi 200 sene geriden gelen bir ülkede yaşıyorum gibi hissediyorum.
"Ailesine içten saygı duymayıp desteklemeyenler.." Cümleye bak. Buradaki insanların hepsini tek tek tanıyor ve aile ilişkilerini biliyor herhalde ki böyle bir yorum yapabiliyor.
Bilim adına yapılmış bir şeyi de desteklemiyormuşuz. Allah Allah benim bile haberim yok bunu yapıp yapmadığımdan ama hanım abla maşallah beni benden iyi tanıyor gibi. Yaşımı, boyumu, kilomu, hoşlandığım kadın tipini falan da bilir bu şimdi.
Hilal
@hilalew
·04 Eylül 2023 09:46
Twitter'dan kaçtım burada üç beş alıntı okur bilgilenirim diye ama burada da voleybolcular paylaşılmış. Bir şeyleri hep abartmaktan kaybediyoruz. Ailesine bile içten saygı duymayıp desteklemeyenler hiç tanımadıkları insanların reklamlarını yapar olmuş. Bilim adına bir şey yapılsa desteklenmez, eleştirilir ama konu spor olunca abartılıp desteklenir. Şöyle bir düşünüyorum da desteklenmesinin amacı herkesin voleyboldan anlaması değil, amaç; sağcılık, solculuk ideolojilerinin kavgası. Kendiniz olamayıp karşı tarafa kin beslediğiniz için sahip olmaya çalıştığınız düşüncelerinize dikkat edin, benliğinizi kaybedebilirsiniz veya kaybetmişsinizdir.
Giderek arkadaşlığın neşe ve hayat veren sıcaklığına inanç kaybolmakta, derinlikli ilişkilerin yerini geçici, yüzeysel, kısa, sanal, niceliğe dayalı, gözden çıkarılabilir/silip üzerine yazılabilir ilişkiler almaktadır. Bugün en değerli an, sahip olma anıdır ve herşey parladığı hızla gözden düşmektedir. Canlı kalması gereken tek şey tarzdır; bu
YOLUN SONU
Yol uzun olunca, birkaç arabaya binip inmekle uğraşmadan tek seferde gidelim dedik. Nereye diye sormayın, köye yahu köye! Anlatmıştım ya: Sabahın, uyanışın, kuşların sesi; börtü böcek, çiçeklenmiş ağaçlar: bahar. Hah! Bu sebeplerle beklemeye koyulduk işte durakta. Bir baba ve tahminen on yaşlarında olan kızı da bankta oturmuş hemen yanıbaşımızda
MUTSUZLUK YARATAN ALIŞKANLIKLAR VE OTOMATİK DÜŞÜNCE SÜREÇLERİ...
1-) Geleceği beklemek...
Kendinize, “Ne zaman mutlu olacağım” demek, kolaylıkla insanların kapılabildiği, mutsuzluk yaratan alışkanlıklardan biridir...
2-) Bir şeyler elde etmek için çok fazla zaman ve çaba harcamak....
Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanlar, finansal durumları düzeldiğinde mutlulukta önemli bir artış yaşarlar, ancak bu
Günaydın..
Tüm duygularımı o kadar abartılı yaşadığımı fark ettim ki.. Birini seviyorsam doya doya seviyorum bir şeye üzülüyorsam dibine kadar yaşıyorum acımı bir şey hoşuma gidiyorsa sürekli onu düşünüyorum..Benim de kanserim bu işte sürekli duygularını abartmak..
Hayatı sorgulama penceresi;
Mutsuz olmamak uğuna mutlu olmayı unutuyor insan. Tedbiri abartmak felaketi küçülmez halbuki. Fotoğrafta kötü çıkmamak için hiç kadraja girmemek ne kadar mantıklı? Halbuki insan önce derin bir nefes almalı. Sonra kaderin getirdiklerine güzellikle bakmalı. Kaktüs yetiştirmek gibi düşünebiliriz bunu
Sevmek için mükemmeli gerekli değil yani. Zaten hangimiz mükemmeliz ki? Varsın milyonda bir ihtimal gelip bizi bulduysa uçalım rüzgarın kanatlarında. Varsın yenilelim, vazgeçelim, yeni bir sayfa için koca bir kağıt fabrikası dikelim. Değmez mi?