Çeviri, çevirmenin kültürü ile harmanlanarak sunulmuş ve kötüydü denemez. Ancak daha akıcı olabilirdi. Nedendir bilmem, sıkıldım. Belki çeviriden, belki de Voltaire’in örneklerinin aynı anlamı vererek tekrar edişinden. Sanırım Voltaire’den. İllüstrasyonlar da böyle kitaplar için olmazsa olmazdır. Çocukken okuduğumuz kitaplar illa ki illüstrasyonlar bulunurdu. Şimdi ise sanki ayıp ya da çocukça. Öyle bir kaçınılıyor ki… Klasiklerde kesinlikle olmalı. Bir tek İletişim Yayınları kitabın başında veriyor. En azından benim bildiğim.
Vesselam.
Bossuet talihsizliğe uğramış neşeli bir çocuktu. Hiçbir şeyde başarıya ulaşamamakta uzmandı. Buna karşılık her şeye gülerdi. Yirmi beş yaşındaydı ama dazlaktı...Bilgisi, kültürü, zekası vardı ama beceremiyordu. Her şey elinden kaçıyor, her şey onu aldatıyordu; neyi kursa üzerine yıkılıyordu. Odun yarsa parmağını kesiyordu...Her an başına bir felaket geliyordu. Şenliği bu yüzdendi. "Kiremitleri düşen damın altında oturuyorum," derdi. Şaşırdığı pek olmazdı, çünkü onun için kaza beklenen bir şeydi; şanssızlığı sükunetle karşılar, kaderin cilvelerine halden anlayan bir kimse gibi gülümserdi. Yoksuldu, ama kesesindeki neşe tükenmek bilmezdi. Son meteliğine çabucak ulaşırdı, ama son kahkahasına asla. Kötü talih kapısından içeri girdiği zaman bu eski tanıdığı candan selamlar, felaketlerin göbeğine elinin tersiyle vururdu. Kötü talihe küçük adıyla seslenecek kadar onunla içli dışlıydı. "Merhaba kör talih," derdi ona.
"Yarın görüşürüz. Bugünlük yoruldum. Bu hatıralar ölümün eşiğinde bile sinirlerimi bozuyor. Terentyevna bugün burnumun sivrilmeye başladığını fark etti; ki bu kötüye işaret derler."
ne? siz çulkaturin’e şimdi silik ve lüzumsuz bir adam mı diyorsunuz !? ah şu kitabın başlığı. Neden illaki yüz elli karakteri doldurmalıyım ki ? Hala 6 karakter….
Hugo'nun belagatinin eşsizliğinden bahsetmeye gerek duymadan devrimin coşkusunu, fikirlerin enerjisini ve bunların insanları nasıl bir itkiyle harekete geçirip az zamanda nasıl da asilce işler yapmaları bir fragman gibi gözlerinizin önünden geçmesi işten bile değil, hele ihtilal hakkında panoramik bir bakışın varsa daha önceden o zaman tadından yenmez. birkaç tane özgürlük türküsü dinleyip de 'özgürlük savaşçı'larına uzak bir ihtilal olduğu da aşikar. ayrıca iletişim yayınevinin çevirilerdeki titizliği de takdire değer.
Doksan ÜçVictor Hugo · İletişim Yayıncılık · 2018656 okunma