Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

neslihan

neslihan
@absal
Ayağımda kâinât tozu... Gözümde hayâller. (Kendime notlarım kimseyi bağlamaz.) . Dinler Tarihi, Mitoloji, Sanat, Resim, Edebiyat
dünyalı değilim! (aşısız)
sanat tarihi
antalya
almanya, ağustos
1258 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
mıy mıy duygusallıklarınızın, sahte takva triplerinizin, ilgi beklentilerinizin, kategorize etmelerinizin, kraldan çok kralcılığınızın, kusur araştırmalarınızın, tecessüs merakınızın canı cehenneme!
Reklam
Hayat bir abesler cangılı. Kimi mukaddes abeslerin, kimi mülevves (aşağılık). İnsanın tek hürriyeti KENDİNİ aldatmak. Hiçbir zafer umulanı getirmez, hiçbir bozgun mutlak değildir. Cemil Meriç, Bu Ülke
ölen tanrıları değildi, ölen anlam arayışlarıydı. anlam arayışları öldüğünde ise, artık onların tanrıları hediyelik eşya reyonunda içi boş birer bibloydu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir şeyi, ona tam olarak sâhip olamadığımız için hevesle severiz.
Fikirlerin sâhibini zevâle götürmeye en yakın olanları, aşırı olanlardır.
Reklam
》 BAL MASALLARI Bal hakkında çok rivâyetler var. Tadından yenmez hikâyeler, ciltlerce kitaplar. Henüz tatmadın, tadını bilmiyorsun ama hikâyeler öylesine câzip ki. Okumaktan kendini alamıyorsun, kayboluyorsun satırlarda. Balın tadını, vasıflarını ve güzelliklerini okudukça bazen anlar gibi oluyorsun; çoğu zaman anlamıyorsun. Anladığını sanarak geçip gidiyor yıllar. Zihninde ona karşılık oluşan kavramları o sanarak oyuncakla oyalanan çocuk gibi oyalanıp duruyorsun öteden beri. Balın baştan çıkarıcı hikâyelerini merak etme mesâisi içinde ömür sürerken, balın tadını merak etmeyi teğet geçtin. Seni yanlış merakın peşinde sürükleyen ne? Bu da başka bir gaflet, başka bir perde. Baldan perdelendin, balın haberlerini okurken. Balın tadını almadan balın hikâyelerini anlatıyorsun heyecanla, bir görev gibi. Bu kocaman bir teğet hikâyesi oysa. Balı tadan konuşmaz, tatmayan konuşur. Ne zaman balın tadını da merak edeceksin?
neslihan
neslihan
İnsan, daima biçimlendirmek ister. Öteden beri etrafını kendine göre şekillendirmek ister. İnsanoğlu zamanın başlangıcından beri doğayı, toprağı, tarımı, şehirleri ve ülkeleri domestike etti. Doğayla savaş halindedir insan. Çünkü doğa yenilemez. Bir şehri yüz yıllığına terk et, boşalt ve ilgilenme, o şehir doğaya teslim olur. Doğa hükmünü icra eder. Harabeye döner her yer. O yüzden insanoğlu biçimlendirmeye ölesiye muhtaçtır. Etrafındaki dünyayı domestike ettiği gibi, etrafındaki insanları da biçimlendirmek ister. Eğer o etraftakiler onun zihnindeki biçimlendirmeye aykırı iseler, zaman içinde elenirler. İnsanoğlunun sevgisi de çoğu zaman böyledir. Biçimlendirebileceğini sever. Zihnindeki biçime uymayan, önce onun için bir takıntı gibidir. Fethedilmemiş topraktır, domestike edilememiş doğadır. İlgi çekicidir, merak uyandırıcıdır. Bir domestikasyon mücadelesidir. Islah edilip biçime sokulması gereken toprak gibidir. Bilinçaltı böyle çalışır. Neden sonra, kendi dünyasına göre biçimlendirilememiş olan, elemeye tabi tutulur ve elenip atılır. Artık bilinç yeni domestikasyon alanlarına doğru akışa geçer. Sonra da insanoğlu, aidiyetine dahil edemediğini bir zaman çok sevmiş olduğunu iddia eder. Sevgi böyle bir şey değildir. İnsanın kendini sevmesinden başka bir şey değildir bu. Henüz nefsinden bir adım öteye gidemedin.
neslihan
neslihan
olmamışlığımız ile ölmemişliğimiz arasında kalakaldık.
eğitime muhtaç kişi, başkasını nasıl eğitsin?
Bir şeyin aşırısı, başka bir şeyi maskelemek için öne çıkarılmış bilinçaltı dürtüsüdür.
Reklam
ilimden başka sâdık dost yoktur.
duygu ve his, yakalandığın tuzağın adıdır. arslandan kaçar gibi kaç.
çok sevmek maharet değil. önemli olan doğru sevmek.
》 Zihnini kontrol eden değil, esas kalbini kontrol eden seni ele geçirmiş ve zapt etmiştir.
4.926 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.