Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
geometride ilk defa açılarin Pergel ile ölçen sıvıların Özgül ağırlıklarını hesaplayan kişidir.  felsefeden tıbba ilahiyattan siyasete, matematikten astronomiye, meteorolojiye psikolojiden diyalektige  optikten kimyaya kadar 20 ayrı saha da Eser vererek sayıları 270'in üzerinde bir külliyat oluşturmuştur.
Ölüme karşı koymak isteyen insan, dünyanın ve hayatın değişmesi gerektiğini hisseder. Değişim içinse, acıların tarif edilmesi gerekir.
Reklam
En son şöyle demişti: Günü geldiğinde yaşadığın acıların gerekli olduğunu anlayacaksın. Acıyla karışık tebessümle karşılık vermiştim.
Sonu gelmez bu acıların, hayal kırıklıklarının..
Bekleyişin ve acıların uğultusudur yalnızlıklar Ahmet Telli
Reklam
Ülkesinden sürülen insanlar, öldürülen bebekler, çocuklar, anneler, babalar, biten hayatlar, yıkılan umutlar, hayaller, çaresizlik. Bu acıların tarifi yapılmıyor artık bu acıları anlatmaya kelimeler yetmiyor. Allah'ım bizi affet biz de koruyamadık biz de...
Meğer mutluluklar bir kaç fotoğraf karesine sığarken acılar koca koca bedenlere sığamıyor. Bu yüzden mutlu anların fotoğrafları acıların gözyaşları oluyor. Çünkü acılar bedene sığamayıp damla damla dışarı taşıyor.
Her İşin Başı İslâm
Muaz Ibni Cebel Radiyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi sana?” “- Ver, Ya Rasûlallah!” “- İşin başı (aslı) İslâm’dır...” ( Tirmizî, İman 8; İbn Mâce, Fiten 12; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 231, 236, 237) Her şeyin temeline İslâm’ı
Ben Yandım
Hangi dilde ağlıyorsa insan İşte ana dilidir ayrılmanın Her sokağa şifa niyetine bir açlık Güzereş kardaşlık bilinen en büyük uzakiık Hep acıların kuranderinde sevgili bir yoksulluk Kitaplann arasında dolanmış ve sahte fikirlerle dolandırılmış donatılmış aklanmış yeşermiş Ve gri demirii bir yatılı okulda uzun uzun Kimsesiz kimsesiz
Reklam
Senin Bir Ceylan Gibi O Mahzun Bakışını
Senin bir ceylan gibi o mahzun bakışını. Ve ne varsa, öylesine yürekten sevdiğim o bakışta. Unutmadım, üst üste yığılan hüzünlü yıllarda Fakat görüntün, zihnimde gitgide dumanlandı. Gün gelir, yürekte hüzün de söner artık. Ne mutluluğun, ne acıların olduğu bir yerde Düşler de, anımsayışlar da silinir gitgide Kalır sadece, her şeyi bağışlatan bir uzaklık...
İvan Bunin
İvan Bunin
‘’ Tadılacak mutluluklar da var, acıların ve endişelerin ortasında…
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
Deprem Çocukları
“Şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.” Hayat bir anda karanlıkta bırakıverdi onları, bir anda… Gözlerindeki çaresizlik ve belki de kimsesizlik o kadar yürek yakıcı ki anlatılmaz, anlatılamaz. Dün koşturduğu sokaklar gecenin karanlığına gömüldü ve sabahlara kimsesizlikle uyandılar. Bazıları ise uyanamadı… Bir günlük kabul ettiler acılarını, hakkın takdirini bağırlarına basıp hiçbir şey olmamış gibi. Oyunlar oynadılar harabelerin manzarasında. Yağ yağmur yağ! Deprem gecesi yıkadığın acıların izi geçer mi sanıyorsun? Çocukların gözyaşları senden kudretli ki ağlamazlar. Sele kapılmasın kimse diye gülerler acılara. Şimdi minnacık gözleri suların dolduğu yardım çadırlarının aralığında, güneşin doğuşunu izlerler yeni günün umuduyla. Her gelen ya da gelmesi istenen yardımın umuduyla… Ve sen! Sıcak evinde sıcak yemeğini yerken, rahat yatağında sevdiklerinle uyurken vicdanın nasıl sızlamaz deprem çocukları şefkate açken… Görmek istemiyorsun, duymuyorsun söyle der mi kalp ben böyle iyiyim? Bu duygusuz dünyanın duygusuz düzeninde yüreğim; onlar kadar enkaz, kimsesiz, çaresiz… Deprem çocuğu aslında der ki; Açlıktan, evsizlikten değil korkum, sarılırsan kaybettiklerimi hatırlar ağlarım. Yine de sarıl biraz güler gibiyim, gelmez uykum. Bense şimdi evsiz kalmış çocuklar gibiyim.
Adil Güneş
Adil Güneş
Dünya da ki acıların enn zoru...?
Bekleyişin ve acıların uğultusudur yalnızlıklar. Ahmet Telli
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.