" Kalkıp geceye çıktınız. Kar yağıyordu. Elini tutmadı, aramadı bile. Düşmek istedin, zaten paramparça olmuştun, ansızın anladın. Bundan sonra her bir araya geliş, o büyülü aldanışın, yaşanamayacağı yalın, saydam, hiç bir düşe izin vermeyen gerçeklikte bir yalnızlık olacaktı.. Çok sonraları, odalarda, pencere önlerinde, sokaklar, kapılar, duraklar ve sinemalarda, içinden bir tel koparılmış gibi yaralı, şaşkın ve uzak kalakaldın. Nice günler, geceler onunla bölüştüğün yataklarda sabahları birdenbire bıçaklanmışsın gibi bir acıyla uyandın ve sevmenin unutmaya çalışmak demek olduğunu çok zor öğrendin.."