Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yalnızlık insanın dinmeyen sancısı Zeynep..
'Yaşam bazen her şeyin uzağında ve yalnızlık içinde takılıp kaldığımız bir ana dönüşür. Sanki her şey orada çözülmez biçimde bir başka acıyla düğümler bizi. En çok da sönmeyen bir hasretle, yaşanmamış zamanlarla. Kalbimizin o solgun atışıyla sızan her şeyde eksikliğimiz çoğalır.'
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Reklam
Sadece öptüm
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Sevgili Dost,
Kâmil Mü'minin en mühim vasıflarından birisi de fâni elemi ve saadeti, hâkikâti duyup yaşamanın meşguliyetine ve lezzetine erişemeyecek nisbette bir tevâzuyla karşılamalarıdır. Biz geçmişin ağrısını ve geleceğin düşünü ve kaygısını öyle dehşetengiz boyutlarda yaşıyor ve derinleştiriyoruz ki, kalbimizde ne hüznü alıcak takât, ne de ubudiyete
Hayata kiminle/kimlerle başladığını bilip hayatı kiminle/kimlerle bitireceğini bilememek acizlik değil de nedir? Bir yandan toplumsal realitenin gerekliliğini yerine getirerek bir yandan da tek başına öleceğinin bilincinde olarak “hayata kendin ile başlayıp yine hayatı kendin ile bitirecek olma” hakikatinin farkına varmanın verdiği acıyla ve bu yalnızlık duygusuna rağmen yine de hakikatin bu olduğunun bilgisine sahip olmak ne kadar da ulvi bir bilinç olur, değil mi? M.Akıncı
Reklam
ben hem sise, hem çamura alıştım senelerdir bu acıyla buluştum mutluluk ne zaman çıksa karşıma yalnızlık bir zindan, çöker başıma
Nurullah Genç
Nurullah Genç
No. 4: Hep, Seni Özledim Çünkü Ben!
Sen özlerken orada Ben özlerken burada Aynı hüzün, yalnızlık ve acıyla... Ayrı yerlerde... Aynı anda... Yanyana...
Yalnızlık derinleşiyor. Sezgilerin de sardunyaların kokusuyla, dolunayla ve olgunlaşan acıyla derinleştiğini hissediyorum. Sylvia Plath
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı Bir kadının eksildikçe ömrüme eklenen Uzun gecelerini, solgun gövdesini öpüyorsun. Uzak dağ köylerine vuran ay ışığı Kerpiçlerden saraylar kuruyor yoksulluğa Ne suların ibrişimi ne gökyüzü ne rüzgâr Sen bende gittikçe kararan bir halkı öpüyorsun. Sakarya Caddesi'nde sarhoşlar Rakıyla buğulanmış kaldırımlarına gecenin Yüksek sesle bir şeyler çiziyorlar. Yalnızlık her koşulda bir sığınak bulur, diyorum Uzanıp dudağımdaki titremeyi öpüyorsun. Örseler acıyla düştüğü yeri Susarak büyüyen adamların sevgisi. Ağzında pas tadıyla bir inceliği söylemek Bir gülünç içtenliktir, gecikmiş ve ezik Sen bende yanlış bir ömrün tortusunu öpüyorsun. İnsanın zamana karşı biricik şansıdır aşk Onca kapı onca duvar içinde bulur aynasını. Sen bende neleri öpüyorsun biliyor musun Herkesin simsiyah kesildiği bir akşam Yıldızlarla yedirenk gökyüzünü öpüyorsun. Sen bende, gözlerinin anne ışığıyla Bir solgunluktan doğan kocaman bir çocuğu öpüyorsun.
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Reklam
En sevdiğim- "Hoşçakal" 3/07/2019
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Heyben acıyla dolar da; Nefes alamazsan, Gel! Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da; su bulamazsan, Beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Yalnızlık hep koynunda, bir türlü atamazsan Anahtar her zamanki yerde; evim senindir. Derin Bir düşe düşersen; bir el bulamazsan, Yanındayım ben! Tut elimi; elim senindir. Siyah beyaz olurda hayat; renk katamazsan, Gök kuşağın olurum. Tüm Renklerim senindir. Aylar hep Eylül olur; nisanı bulamazsan, Tarlam dolu dolu! Kır çiçeklerim senindir. Rahatlamak isteyip kimseye kızamazsan, Kopar yırt! Sararmış şiir notlarım senindir. Fırtınaya tutulur; bir liman bulamazsan, Demir at sineme dostum! Koylarım senindir. Kanadın kırılırda; maviye uçamazsan, Ne güne duruyor al! Kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere; bir umut bulamazsan, Kendime etmediğim; dualarım senindir. Ey dost, Yanım senindir Yarım senindir, Canım senindir... (MEVLÂNA)
Bir Nedeni Yok, Yalnızca Öptüm - Küçük İSKENDER
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş
Şükrü Erbaş- Kocaman Bir Çocuğu Öpüyorsun
Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen Herkesin perde perde çekildiği bir akşam Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun Ağzında eriklerin aceleci tadı Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası Bir çocuğun düşlerine inen tokadı öpüyorsun. Yağmur her zaman gökkuşağını getirmiyor Aralık kapılarda bekleyişin çarpıntısı Bir kadının
289 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.